Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
herakleitos = devinim, oluş, adalet, çatışma ve logos / ateş. herakleitos'u anlayabilmek için işte bu kavramları bilmek gerekir. bu kavramlar yalnızca herakleitos'u anlayabilmeye değil, felsefeye de muhteşem bir başlangıç yapmaya vesile olabilir. devinim, yani hareket. "hareket var mıdır, yok mudur?" sorusu büyük tartışmalara sebep olmuş. parmenides harekete "yanılsama" derken, herakleitos ise "gerçek" diyor. bu soru neden önemli? neden böyle tartışmışlar? çünkü, hareketin olup olmaması "varlık" problemine dâir bir konudur. parmenides varlık olarak bir'i kabul ediyor, ona göre bu varlık değişmez, dönüşmez, hareket etmez ve süreklidir. bir'e varlık demenin tabiî sonuçları zaten bunlardır, zirâ değişim veya hareket çokluk'u mecbur kılar. herakleitos ise tüm bunlara karşı çıkıyor. çünkü ona göre hareket vardır, gerçektir. o hareketin sonsuz olduğunu iddia ediyor. bunun sonuçları nedir? birincisi, süre gerçek değildir. ikincisi, süreklilik gerçek değildir. o her şeyin akıp gittiğini söylüyor, kalıcı olan bir şey yoktur diyor. dolayısıyla, her şey her an değişiyor; oluyor veya bozuluyor. bu nedenle herakleitos "varlık var mıdır" sorusuna olumsuz yanıt veriyor. ancak olan'ın gerçekliğini kabul ediyor, bu olan'ın sonsuz dönüşüm hâlinde olduğunu söylüyor. işte, burada, devreye oluşun ilkesi olarak "ateş"i sokuyor. tüm bu dönüşüm, oluş, bozuluş, sonsuz hareket... bunların hepsi "bir" olan ateş'in muhtelif görünümleridir, dolayısıyla hepsi de gerçektir. şimdi, oluşun diğer bir yöne vardır. nietzsche, herakleitos - parmenides - anaksimandros arasında bağ kurar; özellikle herakleitos ile anaksimandros arasında hoca / öğrenci ilişkisi olduğunu iddia eder. felsefe tarihçilerininin çoğunun bunu reddettiğini belirtelim. eğer nietzsche haklıysa, ki bence haklı, herakleitos'un özellikle "oluş" hakkında söylediği şeyleri anlayabilmek için anaksimandros'a bakmak gerekir. kısa bir şekilde ifade etmek gerekirse anaksimandros, oluşu apeiron ve adaletsizlik kavramlarıyla; bozuluşu ise kefaret ve ceza/adalet kavramlarıyla açıklıyor. herakleitos, niteliksiz/belirsiz apeiron'dan, yalnızca "adaletsizlik" aracılığıyla nasıl sonsuz niteliklere ve düzene sahip böyle bir dünyanın oluştuğunu sorguluyor. işte burada devreye adalet ve çatışma kavramları giriyor. adalet süreci çatışmadır ve her şey çatışmaya uygun ortaya çıkar/oluşur. şimdi bu kısmı doğrudan nietzsche'den almak istiyorum, çünkü harikulâde anlatmış: "her şey oluş hâlindeyse bir şey hiçbir yüklemden etkilenemez, oluşun akıntısına girmelidir. herakleitos zıt yüklemlerin birbirini çektiğini gördü. örneğin insanın varoluşunun her anında ölümün ve yaşamın kuvveti söz konusudur. yaşamın ve ölümün, uyku ve uyanıklığın belirmesi yalnızca görünür olan bir üstünlüktür; öyle ki, kuvvetlerden biri karşıtını yener, ama tam da o anda diğerine karşı kaybetmeye başlar. iki kuvvetin sonsuz çatışmasının ne uzun süreli zafere ne de baskıya izin verdiği göz önüne alınırsa, ikisi de her zaman aynı anda etkilidir. “sağla ölü, uyanıkla uyuyan, gençle yaşlı aynıdır: zira ötekiler berikilere, berikiler yine ötekilere dönüşür.” (fr. 88dk)" bunlar da aristoteles'in herakleitos'tan aktardığı sözler: "en iyi uyum kendisiyle ters düşenden doğar. uyan ve uymayan, birleşen ve ayrılan, tamla eksik bir araya gelir; birden tüm, tümden bir doğar." burada şöyle bir problem ortaya çıkıyor. eğer oluşan her şey bir çatışmanın sonucuysa ve çatışma da bizzat adaletin kendisiyse, o hâlde insanların "adaletsizlik" dediği şey nasıl ortaya çıkıyor? bunu nasıl açıklamalı? herakleitos burada şöyle bir yanıt veriyor: tanrı için her şey güzel, iyi ve âdildir; ama insanlar bazılarının âdil olduğu, diğerlerinin âdil olmadığı olmadığı izlenimini edinmişlerdir(fr. 102dk). ama yine de herakleitos adaletsizliğin varlığını inkâr etmiyor. her nasıl olmuşsa, adaletsizlik nesnelerin bağırlarına yerleşmiştir bir şekilde. kaldı ki zaten adalet ve çatışma varsa, "oluşan" şeyler de bir çatışmanın ürünüyse, bu durumda "adaletsizlik" de olmak zorundadır. her ne kadar anaksimandros'un adaletsizlik ve ceza kuramlarını eleştirse de bu konuda onun görüşlerinden tam olarak kopamıştır. zira, bünyesinde adaletsizlik barınan nesneler, gün gelecek "ateş" tarafından yargılanacak ve mahkûm edilecektir, ki bu da akla doğrudan bozuluşu (herakleitos sonsuz oluş ve dönüşümü savunduğu için aslında bu bozuluş da bir anlamda oluş'tur) getirmektedir.
Fragmanlar
FragmanlarHerakleitos · Kabalcı Yayınevi · 20161,610 okunma
··
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.