Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

430 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bin Muhteşem Güneş'e Dair
Bin muhteşem güneş… Bin muhteşem eser kadar etkileyici ve sarsıcı bir kitap… Eser ,Everest Yayınlarından… Ben Cep boy kitabını almıştım. 492 sayfa… ne olacak acaba diye iki günde bitirdim. kitap adını Saib-i Tebrizi'nin Kabil hakkındaki şiirde yer alan şu diziden alınmış : "Bu kentin ne çatılarını ışıltadan aylarını sayabilirsin Ne de duvarlarının gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi " Beni derinden sarstı. Daha önce yazarın “Uçurtma Avcısı” adlı kitabını okumuştum. O da çok sarsmıştı ama "Bin Muhteşem Güneş" sanırım içinde hemcinslerime dair konulardan bahsetmesiyle daha da çok etkiledi beni… Yazar erkek olmasına rağmen kadınların psikolojisine çok güzel inmiş. Ben okurken kadın kahramanların yerine kendimi koydum da Meryem’in, Leyla'nın Azize'nin acısını ve yaşadıklarını kendi ruhumda hissettim. Yazarın dönemin siyasetine de ışık tutması savaşın her açıdan neden olduğu yıkımlara fazlasıyla ve çok çarpıcı bir şekilde yer vermesi de kitabı etkileyici kılan özelliklerden. İslamın aslında kadına bu kadar acımasızca davranmadığını sadece İslamı siyasi bir araç olarak kullananların kendine göre hükümler vermesinden dolayı kadını her zaman geri plana alan zihniyetin de ne derece kötü olduğunu çok acı olsa da anlatmış yazar. Ben kitapların da kaderi olduğunu düşünenlerdenim. Zira kitabı okuduktan sonra savaş nedeniyle ülkemize sığınan mültecilere karşı bakış açım çok değişti … Savaş hem memleketinde kalanı hem de memleketinden başka memleketlere sığınanları derinden etkiliyor, hatta kapanmaz yaralar açıyor. Kitapta kadınlara verilmeyen değerden erkeklerin uçkuru uğruna neler yapabileceğinden, kadınların erken yaşta evlendirilmesinden, çok eşli evlilikten, erkek çocuklarına yapılan ayrımdan, kadınların kız doğurduğu için suçlanmasından ve doğurganlığını yitirdiği için de aşağılanmasından epey bahsedilmiş. Devamı yorumda... 11h okudukcayazan'in profil resmi okudukcayazan Kitabın baş kahramanları Meryem ve Leyla'nın nezdinde anlatılan bir çok hadiseyi günümüzde de bir çok kadın maalesef yaşamaya devam etmekte … kitapta hem Leyla'ya hem de Meryem’e eş olan Râşit toplumuzda ve her toplumda çokça yer alan kötü ve kendini bilmez klasik erkek profili … uçkuru için gözü dönen , karısına hatta kız olduğu için çocuğuna bile gözünü kırpmadan zarar veren bir maganda … Yazar kitabın 32 sayfasında Meryem’in annesi Nana’nın ağzından söylediği şu cümleler ile çok çarpıcı bir tespit yapmış : “Bir erkeğin kalbi fesat ,habis bir şeydir ,Meryem . Bir ananın rahmine hiç benzemez. Kanamaz, sana yer açmak için genişlemez.” kadın olmak tek bu sebepten kutsaldır. Bu nedenle erkekler bu kadar acımasız olabilmekteler… Ve yazarın yine Meryem’in annesi Nana’nın ağzından söylediği şu sözler de kitapta kadınlara zulmeden erkeklerin zihniyetine ayna tutmakta: "Hep kuzeyi gösteren bir pusula ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da mutlaka bir kadını işaret eder, Her zaman. Bunu aklından çıkarma, Meryem “. Bu cümleler , kitabın kilit cümlelerinden. diğer kilit cümlelerde şu cümleler bence . Nana'nın Meryemin okula gitmek istemesi üzerine sarfettiği sözler: "senin gibi bir kızı okula göndermenin mantığı ne?tükürük hokkasını parlatmak gibi bir şey . hem o okullarda değerli hiçbir şey öğrenemezsin . seninle benim gibi kadınlara hayatta yalnızca bir, tek bir marifet gereklidir , o da zaten okulda öğretilmez. yüzüme bak .... Sadece tek bir hüner, o da : Tahammül . Sabretmek . Katlanmak ." Çünkü kitapta yönetimi ele geçiren sitem de başta olmak üzere her şeyin suçlusu olarak kadın gösterilmekte. Kitapta zorba erkek rolünde olan Râşit Meryem çocuğunu düşürdüğü için suçlamakta, Leyla kız doğurduğu için suçlamakta azize kız olduğu için evden yetimhaneye gönderilmekte … hatta kitabı okuduğunuzda daha da şahit olacağınız kendini şiddetten kurtarmak ve kendini müdafaa etmek adına Raşit’i öldüren Meryem idam edilmekte. Çünkü birçok toplumda kitapta yer alan Leyla ile Tarık’ın daha sonra aşka dönüşecek olan arkadaşlıklarına dair Leyla'nın annesinin ağzından çıkan şu tespit geçerli: “o bir delikanlı biliyorsun, dolayısıyla itibarını düşünmek zorunda değil. Ama sen? bir kızın özellikle de senin kadar güzel bir kızın şerefi, itibarı çok hassas bir şeydir, Leyla. Avuçlarında tuttuğun bir sığırcık gibi. Elini azıcık gevşetsen, uçup gider.” Evet şeref ve namus sadece kadına has bir olguymuş zannedilmesi … Kadınlar da tüm bunlara katlanmak zorunda bırakılmaktadır . burada da yazarın yine Nana'nın ağzından aktarılan şu cümleleri durumu açıklamakta : "... Her bir kar tanesinin , dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının azından dökülen bir ah olduğunu . Bütün bu iç geçirmeler gökyüzüne yükseliyor ,bulutlar halinde toplanıyor, sonra minik parçalara bölünüp sessizce aşağıya ,insanların üstüne yağıyordu . bizim gibi kadınların neler çektiğinin göstergesi , demişti . başımıza gelen her şeye nasıl sessizce katlandığımızın..." Dünyanın her yerinde böyle değil mi sizce de biz kadınlar toplum baskısı ve bir türlü tam anlamıyla kabullenilmemek yüzünden hep sessiz kalmıyor muyuz ?Kitapta beni derinden sarsan hadiselerden biri de savaş nedeniyle hastanelerin yıkılması ve kadınların çalıştırılmasına yasak gelmesinden dolayı herkesin hastalıktan ve yetersiz tıbbi malzeme yüzünden acı çekerek ölmeleri oldu . Hatta Leyla ikinci çocuğunu doğurmak için hastaneye gittiğinde çocuk ters pozisyonda olduğundan ameliyata alınmak zorunda idi ama narkoz yoktu bu nedenle ameliyatı narkozsuz gerçekleşti ve Leyla bu acıya da sessiz biz acıyla dayandı.. Artık kar tanesi olup sessiz kalma değil dolu olmanın zamanı geldi bence tüm kadınlar için ...Hepimiz için ... Kitapta sadece zorba erkekler yok tabi Leylanın âşık olduğu Tarık ve Leyla'nın babası Babi aydın ve naif düşünen erkeği temsil etmekte … Leyla'nın babası kitap okumayı seven bir öğretmenken rejim değişikliği nedeniyle görevinden alınmış biri. Kızına söylediği şu sözler pek manidar: “Sen çok zeki bir kızsın. Gerçekten öylesin, istediğin her şey olabilirsin leyla. Seni tanıyorum. Ayrıca bu savaş bittikten sonra Afganistan’ın erkekler kadar, belki daha da çok, sizlere gereksineceğini biliyorum. Çünkü bir toplumun kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma sansı yoktur leyla. Hiç yoktur “… Bu cümleyi sadece Afganistan'a değil tüm dünyaya mâl etmek gerek diye düşünüyorum. Kısacası kitap muhakkak okunması gereken bir kitap. Her açıdan çok güzel ve çok etkileyici. Daha fazla detay vermek istemiyorum çünkü heyecanı kaçacak …
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,6bin okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.