Gönderi

Ayvansaray, Fener, Balat üçlemesi. Cidden bu üçlünün yapıları şehrin diğer yerlerindeki yapılar gibi değildi. Balat ise bu üçlünün en fiyakalı külhanbeyiydi. Cumbalı evlerin diyarı, meşhur Agora Meyhanesi’nin semti. Tabii şu anda yerinde eski Agora değil modernize edilmiş, sahipleri değişmiş başka bir versiyonu duruyor. Akşam karanlığı çökmüştü, sokaklarda oynayan çocuklar, mahalle turuna çıkan yaşlı teyzeler, yavaş yavaş dolmaya başlayan küçük kafe ve kıraathaneleri ile müzmin Balat’ta akşam başlıyordu. Hreşdagabet Ermeni Kilisesi’nin yanından kıvrılarak Balat’ın içlerine doğru yürümeye başladım. Her attığım adımda çocukluğuma yürüyordum sanki. Eşsiz Balat’ta bir akşam yürüyüşü. Seviyordum bu semti, İstanbul bir kadınsa eğer, Balat o eşsiz güzellikteki kadının makyajıdır. Her semtten daha renkli ve daha eşsiz, şehrin en müstesna yeriydi ruhumun derinliklerinde. Ve tabii Aysel! Ah ulan...
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.