Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
herkesin bilebileceği şeyler :))
Kaybettiğimiz bilgelik muhtemelen dışarıda ¶¶bir yerlerde bizi bekliyor, belki de ‘’içeride bir yerlerde’’…¶¶ ¶¶Tek ihtiyacımız, alışkanlıkların cenderesinden kurtulmuş zihinlerle, ‘’neye layık olduğumuzu tekrar hatırlamak’’.¶¶ Kitap 3 ana başlık altında toplanmış. Bunlar; "bize dair", "bilime ve inanca dair" ve "kaosa dair." Kopya verecek olursak kitabın ilerleyişi ile kitap adını bağdaştıracağınız içerik sayısı doğru orantılı biçimde ilerliyor. İlk bölüme girerken parmak basılan noktalar ilginç geliyor. Sonra Sinan Hoca’nın tarzına alışıyorsunuz ve böyle gideceğini düşünüyorsunuz. İkinci bölüme geçerken beklediğim bir konu olmasına rağmen, kitabın bölüm bölüm ayrılmasına ve önsözde ‘’…yazılmış mektuplardır’’ şeklinde açıkça belirtilmesine rağmen bir garip oldum. İlk bölümün akıcılığına kendimi kaptırmış olmalıyım ki konu akışının değişmesi beni rahatsız etti. Bir anda konudan konuya atlanmış gibi oldum. Oysa konuya yumuşakça giriş yapıldığının da farkındaydım. Neyse, 2. bölüm başlı başına bir kitap dahi olabilirdi ancak Sinan Hoca’nın istediği gibi kitap okuyana bilgi yüklemiyor, okuyanı harekete geçirecek tohumları suluyor. Son kısmın ise daha özel ve özgün olduğunu düşünüyorum. Kitapta herkesin ilgisini kolayca çeken onca konudan sonra kaotik kelimesine alışık değilseniz bir süre anlatılanı anlamaya çabalıyorsunuz. Size söz veriyorum; beyninizde oluşan parıltılar, odanızı aydınlatacak. Ben önsözü okudum fakat Türkiye’de önsöz okuma alışkanlığı olmadığı için birkaç alıntı yapmak istiyorum. ‘’Tecrübelerime dayanarak bir küçük uyarı yapmama izin verin: Eğer bir şeyleri tam olarak bildiğini düşünenlerdenseniz, burada yazılanlar size göre değildir.’’ ‘’Hayata dair yol gösterici ve farklı düşünceleri aktarırken, özellikle genç okurların kışkırtıcı bir metinle karşılaşmalarını sağlamaya gayret ettim.’’ Kitabı okuduğumuz sürece Sinan Hoca’nın sinirbilimsel bakış açısını taşıyan gözlük bize eşlik ediyor. Kitap lisan ve lisanın kullanımıyla ilgili konuları açığa vurarak başlıyor. Örneklerin tıp dünyasından seçilmiş olması, hedef kitlenin tıp öğrencileri olduğu hissini uyandırsa da kitap her zaman lisan taşıyan herkese hitap ediyor. Umarım bu kitap yurt dışında da ilgi görür. Sonra pek çok kişinin ilgiyle okuyacağı zihin kontrolü, yabancı dilde eğitim ve aşk’ın sinirbilimsel bir incelemesi geliyor. Elbette içeriğinden bahsederek kitabı katletmeyeceğim. Bu konular arasında tecrübeler ve düşüncelerden oluşan metinlerin var. Her biri geniş geniş işlenebilecek konular. Lütfen kitabı roman gibi okumayın. Kitap yazılırken uzun uzun düşünülmüş meselelerin sanki sınırlı miktarda mürekkep varmışçasına seçilmiş özel cümlelerle anlatılmaya çalışılması ve empoze etmeden aktarma çabasıyla bezenmiş kelimeler sizi pek çok konuda düşünmeye sevk ediyor ve etmeli. Sessiz, kafanızı dinleyebileceğiniz bir ortama çekilin ve insanın en muhteşem fonksiyonu olan düşünmeyi gerçekleştirin. Buradaki cümleler kapıdır. Odayı görmek için içine kendiniz bakmalısınız. 1. Bölümü geçmeden önce bir konudan yakınacağım. Dünyaya beynimizin bir modellemesinden bakmamız konusu gerçekten güzel bir konu ancak her popüler bilim kitabında bu konuya değinilmesinden hoşnut değilim. Bilhassa beyinle ilgili olduğu için bu kitapta geçmesi gayet normal fakat yakınmadan edemeyeceğim. 2. bölümde vurgular ve değinilen kilit noktalar tam yerinde. Kitap yazmanın kazandırdığı geniş zamanda anlatım; konuya dengeli girme ve belli bir aşamaya kadar okuyucuyu kendi düşüncelerine bırakma özelliği kazandırmış. İnternette bu konuda fazlasıyla materyal var ama büyük bir kitle bu konularda henüz düşünmedi. Bu yüzden bu kitabın en faydalı olacağı kişiler yazarı tanımayanlar olacaktır. İki başlığa vurgu yapacağım. Evrim hakkında sık sorulan sorular kısmını okurken kafamda sinirli bir ses tonu belirdi. Lütfen siz böyle yapmayın. Sinan Hoca en sert soruları seçmiş. Hal böyle olunca cevaplar cevap değil de birer çıkışma gibi algılanabiliyor. Eminim ki Sinan Hoca bu soruları sakin bir biçimde ve sabırla cevaplamaya devam edecektir. 2. başlık Bilimle uğraşmak isteyen gençlere tavsiyeler. Bu bölümü iki defa okuyun ve uzunca bir süre sonra tekrar okuyun. O derece önemli yani. Son bölümde iyiden iyiye bilimsel ve sıradışı bir konu sizi bekliyor. Kitabın bu bölümünü çok özel buluyorum. Sinan Hoca bu konulara karşı duyduğu özel ilgisiyle bu güne kadar epey bir birikim elde etmiş. İlk başlarda ben bunu ne yapayım gibisinden yaklaşıyordum. Sonra cevaplarımı teker teker aldım. Konuya gözleri yeni açılan bir kedi edasıyla girilmiş. Nedir ne değildir güzelce açıklanmış. Kitabı okursanız günlük yaşantımızda oldukça genel olan şeyler hakkında ‘’bütünleyici’’ bir bakış açısı kazanacaksınız. Bu size her tıklamada şaşıracağınız farklı resimler gösteren bir siteden daha çok şey katacaktır. Sonlara doğru kenar etkisinin ve zuhurun ne olduğunu anlayacaksınız. Belki de tecessüs kelimesi bir daha aklınızdan çıkmayacak şekilde oraya kazınacak. Kitabı bitirdiğinizde kendinizi rahatlamış hissediyorsunuz. Çünkü düşünmesi zaman alan ve denk gelmeden kafanızda toparlayamayacağınız cinsten pek çok konu bir arada. Eğer bir konu üzerine yazarak düşünmeye çalışırsanız, böylesine süzülmüş bir eserin ne kadar zor olduğunu anlarsınız.
Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler
Kimsenin Bilemeyeceği ŞeylerSinan Canan · Tuti Kitap · 20152,826 okunma
··
1 artı 1'leme
·
759 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.