Gönderi

"Benim külümü Dicle nehrine attıklarında, su kuvvetle coşacak. Öyle ki suda gark olma korkusu Bağdad 'ı saracak.O saatte hırkamı Dicle kenarına götür ki su sâkinleşsin demişti. Üçüncü gün Hüseyin 'in külünü Dicle'ye serptiler.Yine sudan ayrı şekilde "Ene'l Hak" sesleri geliyor,nehrin suları cûş u hûrûşa gelerek akıyordu. Bunun üzerine hizmetçi şeyhin hırkasını Dicle'nin sahiline götürdü , su sâkinleşerek eski hâline döndü. Küller de sustu.Daha sonra külleri toplayıp defnettiler. Ona olan bu fütûhât tasavvuf yolunun yolcularından hiçbir kimseye olmamıştı. "
Sayfa 20 - H YayınlarıKitabı okudu
··
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.