Ben de heyecanlanmıştım. Yere oturmuş, iki küçük mavi alevi andıran ciddi gözlerine bakıyor, bunların satırların üstünde koşusunu seyrediyordum; bazen bir gözyaşı beliriyordu uçlarında. Küçük kızın sesi titriyor ve tuhaf bir biçimde bir araya gelmiş bilinmedik sözcükleri okuyordu. Ama ben yine de bu sözleri yakalıyor ve bunlardan mısralar oluşturmaya çalışırken türlü biçimlere sokuyordum. Bu arada kitabın yazdıklarını anlamam imkansızlaşıyordu bütünüyle.