"gözlerine bakardım ve orada
binlerce gemiden artık dalgaların
uzak denizlere doğru çözülüşünü görürdüm.
kıyı çakıl taşlarının bittiği yerde başlardı
eski korsan iskeletlerinin uğuldadığı loş mağaralarda
kazanılmış ve yitirilmiş onca hazinelerden sonra
gözlerin, sert rüzgârlardan korunmuş bir limandı bana.
ben sana bakardım, yani denize, o güvenli sulardan
her gün bir gemi halatlarını toplayıp uzak denizlere çıkardı
ben ona bakardım yani gözlerine
gözlerin gidilmemiş denizler kadar kıskanç ve uzaktı.
her gün çıkılmamış seferlerden dönerdim
her gün gemiler dönerdi tuzlu ufuklardan
her gün sabırsız ayaklarımla kıyıya inerdim
bir gün güvenli suları terkedip açılmak uzaklara...
gözlerindeki o uzak denizlerde bir göçmen olan ruhum
şimdi hangi gemilerde forsa ve sürgün hangi aşklara."