28 Şubat 1997 ve yıllarca süren getirilerini hatırlıyoruz bugün: Baş örtüsü yasağı, imam hatiplilere katsayı engeli, ailesi muhafazakâr diye sürülen ya da kovulan kamu çalışanları, vicdandan yoksun ikna odaları, "baş örtüsü üzerine peruk" kontrolleri...
O zamanlar hak ve özgürlükleri için toplanan, mücadele veren insanların sesleri şimdiki gibi duyurulmadı, büyütülmedi ne yazık ki...
Ve gerçekten hak ve özgürlükleriyken...
Ben de baş örtülüyüm ve imam hatip mezunuyum. Lisedeki Milli Güvenlik dersinde peruk takarak, üniversite sınavında on altı puanımı vererek o vakitlerden kalma eziyeti yaşadım. Babam üniversite çalışanı olduğu için annem ve ben uzunca bir zaman kampüs içerisine giremedik.
Biz eskiye göre bu utancın küçük parçalarını yaşadık, ailelerimiz koca utançlarla baş başa bırakıldı...
28 Şubat özgürlüğün kafeslendiği kara bir tarih.
Şükürler olsun, o kafesten geç de olsa hür bir şekilde kanatlanabildik.
·
7 görüntüleme
O zamanın mağdurları bugünün muktedirleri oldu, kendilerine yapılanların aynısını onlar da şimdi kendileri gibi olmayanlara yapıyorlar!!
Mesela? Kampüslere, kışlalara giremeyenler mi var? Üniversite eğitimi göremeyenler mi var? Aile üyeleri belli bir mesleğe sahip olduğundan dolayı kovulanlar mı var? Öğrenci kıyafetinden dolayı rektörlerce kurulan tehdit, baskı, ikna odaları mı var? Eylem yapamayanlar mı var? Özenilen Avrupa ve Amerika gibi polis zorbalığıyla sakatlananlar, öldürülenler mi var? Neymiş merak ettim, fikrinizdem o zamanların asıl muktedirliğini yapanlara özleminizi anımsıyorum. Demokrasi ve özgürlükten nasıl da yoksunsunuz...
Ezilenleri bugünün muktedirleri ilan etmeyip o günün haksızlığına dair yorum yapın o halde. Zira benim iletim o günün adaletsizliğine dair bir yazı. "Muktedir" olan "iktidar olan" demek. Sözcükleri bilinçli, anlamının farkında olarak kullanmak gerekir. Politik kastınızı ele verdiniz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.