Modernizmin Işığında Türk ve Dünya RomanlarıÇevirmen ve yazar Sevim Kantarcıoğlu'nun çıkan 'Türk ve Dünya Romanlarında Modernizm' kitabını üniversite kitaplarımın arasından çıkarıp yeniden okunacaklar listesine almıştım. İyiki de almışım. Ele alınan romanların birçoğunu okumuş olduğum ve yazar, kitabın girişinde modernizm/modern romanın özelliklerine değindiği için anlamlandırmak benim için zor olmadı. Tanışmadığım yazarları, okumadığım kitapları da okunacaklar listesine eklememi sağladı.
Yazar, kitabın I. Giriş kısmında (42- 47); Modernizm nedir? sorusunu cevaplıyor:
« Modernizmi, "Düşünüyorum, hissediyorum ve uyguluyorum öyleyse nisbi anlamda varım." hükmüyle özetleyebiliriz. (...) Modernizm geçmişin değerlerini, akılcı ve eleştirici bir yaklaşımla tecrübenin ışığında tekrar yorumlayan ve geleneğe dinamizm kazandıran bir metottur. »
şeklinde ayrıntılı bir şekilde ifade ettikten sonra Roman Nedir? sorusunu edebiyat eleştirmenleri verilen farklı tanımlar ile okuyucuya sunuyor. Daha sonra yazar, "Geleneksel Roman'da Modern Roman"a başlığında geleneksel roman ile modern roman arasındaki farkları ortaya koyarak çeşitli edebî akımların etkisinde nasıl gelişme gösterdiğinden bahsediyor. Giriş bölümünde, son olarak bizde yani Türk romanlarında ilk mahsüllerini nasıl verdiğini, nasıl başarıyla uygulandığına değiniyor.
Kitabın II. kısmında (49-134) S. Kantarcıoğlu, yanlış batılılaşmayı reddedip onun yerine bilimsel anlamda gerçek batılılaşma tecrübesini romana yansıtan Türk romancılarının örnek eserlerini inceliyor. Bu eserleri farklı eleştirmen ve yazarların görüşlerinden alıntılar yaparak; eser yazarlarının edebî görüşleri çerçevesinde, kitaplardan örnekler de vererek; kullanılan bakış açısı, teknik, üslûp ve içerik gibi birçok yönüyle ele alınmış. Bu bölümde incelenen Türk romanları:
✓Mai ve Siyah (1899)
✓Kiralık Konak (1922)
✓Yaprak Dökümü (1930)
✓Roman (1931)
✓Sinekli Bakkal (1936)
✓Üç İstanbul (1938)
✓Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949)
✓Huzur (1949)
✓Yorgun Savaşçı (1965)
Kitabın III. kısmında modernizme 'Örnek Fransız Romanları' ele alınmış:
✓Kırmızı ve Siyah (1830)
✓Vadideki Zambak (1836)
✓Madame Bovary (1856)
✓Nana (1871)
✓Swann'ın Bir Aşkı (1928)
✓Bulantı (1938)
Kitabın IV. kısmında modernizme 'Örnek Rus Romanları' ele alınmış:
✓Babalar ve Oğullar (1862)
✓Suç ve Ceza (1866)
✓Diriliş (1899)
Kitabın V. kısmında modernizme 'Örnek Amerikan Romanları' ele alınmış:
✓Huckleberry Finn'in Maceraları (1844)
✓Billy Budd (1891)
✓Jenniye Gerhardt (1911)
✓Benim Antonio'm (1918)
✓Muhteşem Gatsby (1925)
✓Güneş De Doğar (1926)
✓Ayı ( The Bear )
Kitabın VI. kısmında modernizme 'Örnek İngiliz Romanları'
ele alınmış:
✓Tess (1891)
✓Karanlığın Yüreği (1902)
✓Çiftlik Evi (1910)
✓Sanatçının Portresi (1916)
✓Aşık Kadınlar (1921)
✓Sineklerin Efendisi (1954)
Kitabın VII. kısmında modernizme 'Örnek Alman Romanları'ı ele alınmış:
✓Tonio Kröger (1903)
Sonuç kısmında ise; XIX. ve XX. yy arasında ele alınan bu romanların temaları kısaca bir iki paragrafta özetlenerek, incelenen eserlerin " insan gerçeğini bir bütün olarak gören «modernizm» geçerliliği ve gerçekliğini bütün çağlar için koruyan evrensel bir kavram" olduğunu vurgulanmıştır. Modern sanatçılar, işledikleri bu temalarla, insan hayatının gerçekleri çoğulcu bir yaklaşımla ve bütün boyutlarıyla okuyucusuna sunarken insanlığa verdikleri mesaj "anlamaya/anlaşılmaya" değerdir. İncelenen bu romanların ortak yönü, verdikleri mesaj ve modernizmin özünü özetlemek gerekirse:
" Hayatın ilk şartı, değişme ve tekamül sürecini yaşamaktır. İnsani değerlerin oluşturulmasında veya yeniden yorumlanmasında en önemli kaynak tecrübedir. (...) Gerçekler fikirlerin kendilerinde değil, tecrübelerin sonunda bu fikirler de meydana gelen değişikliklerdedir. Bir gerçek, insani amaçlara, hizmet ettiği ölçüde geçerli ve bizi başka gerçeklere götürdüğü ölçüde de değerlidir.»
Ben bu kitapta incelemeden ziyade eserin tanıtımını yapmak istedim. Kitap üzerine daha önce yapılmış bir inceleme, tanıtım yok çünkü. Bu nedenle genel başlıklardan yola çıkarak içeriği hakkında bilgi vermeyi amaçladım. Bu tarz eserleri okumanın bilinçli okurlara çok şey katacağına inanıyorum. Çünkü bir iki cümle ile basite indirgenen, subjektif yorumların değerlendirilmesine bırakılan birçok eserin aslında neyi temsil ettiğini, hangi mesajları verdiğini bilmeden okuyor/yorumluyoruz. Bu tarzda yazar, çevirmen, eleştirmenler tarafından çokça emek verilerek kaleme alınmış inceleme kitaplarını okuyarak, okuduğumuz kitapları daha iyi anlayacağımızı ve hakkını vererek yorumlayabileceğimizi düşünüyorum. Ve son olarak okuduğum kitabı ve yazılmış olan diğer inceleme kitaplarını okumayı her okura tavsiye ediyorum.