Plâtonik aşk, hiç şüphesiz gerçek aşktan daha çok zekâ gösterir ama coşkunlukları da geçicidir; kendini gereğinden fazla bilir, tahlil eder, kendi hakkında hükümler verir; düşünceye yolunu şaşırtmak şöyle dursun, tam tersine kendisi düşünüle düşünüle kurulmuştur.