Kitap ilk önce bilinç, iyilik, erdem, aşk vb. konularda metaforlarla başlıyor. Metaforlar bittikten sonra yazarın ilginç bir özelliği ortaya çıkıyor. Taylan Kara sevdiği yazarların yaşadığı bölgeyi ve mezarlarını ziyaret ederek anlamaya çalıştığını ifade ediyor. İlerleyen sayfalarda Heidegger'in yaşadığı bölgeyi ziyareti sırasında anıları ve düşüncelerini okurlarla paylaşıyor. Auschwitz toplama kampı ziyareti ve onların yaşadıklarını taklit ederek çıkarsamalar yapmaya çalışması dikkate değer bir çaba. Rachel Corrie hakkında yazdıkları ve ülkedeki olaylardan insanların düşünce farklılıkları üzerine yaptığı tespit dikkate değer. Yazarın dediği gibi "Elinizde suç ve ceza gibi bir klasik varsa bu kitap ertelenebilir. Lakin okumak isterseniz okumaya değmeyecek bir kitap değil." Keyifli okumalar...