Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatımın Kitabi
#İkiŞehrinHikâyesi #CharlesDickens 462 sayfa Uzun zaman olmuştu klasik okumayalı. Bu bağlamda, ruhumu beslemek adına okuduğum bu kitabın kapağını kapatırken, hissettiklerime binaen çok doğru bir seçim yaptığımı anlamış olmakla birlikte, bu kitabı okumakta nasıl böylesine geç kalmış olabilirim, düşüncesiyle de kendime kızdım. İKİ ŞEHRİN HİKÂYESİ Zaman 1700'lü yıllar, her taraf karanlık, her yeri buram buram ortaçağın kokuşmuşluğu sarmış. İki şehrin hikâgesi, Ingiltere'nin Londra'sı ve Fransa'nın Paris'i arasında savrulan hayatların hikâyesi. Aristokrasi ile yönetilen bu iki ülkeden biri Fransa. Bir tarafta sefa süren, kahvesini dahi üç uşağının yardımıyla içen asilzadeler(!), bir tarafta açlıktan nefesi kokan, cefa çeken, karnı bir lokma ekmeğe, ruhu adalet ve özgürlüğe aç sefil halk. Yıl 1775. Halk kan ağlıyordu. Fıçının kırılmasıyla yerleri kırmızıya boyayan şarapları yalayarak karnını doyuruyordu insanlar.. Tüm bunlara karşın, sırf kendinden olmadığı için, ya da paraları var diye, hatta sırf canları öyle istediği için, insanların tüm haklarını gaspetmeyi kendine hak gören soylugiller, gerile gerile sefa sürüyordu. KRALLIĞINIZ BATSIN! Insanları aç bırakıp, sefa sürmek tehlikelidir. Çünkü yaşamda kalma içgüdüsü, tüm evrensel kanunları siler, süpürür bir kalemde... Ve Fransız halkı, "yeter artık!" diyerek ayaklandı. Fransız Devrimi başladı. Halk çıldırmıştı. Yıllardır kanını sömüren aristokratları lime lime etmeye and içmişti Her yeri yakıp, yıkıyordu. Devrim, akılla bilimle,eğitimle yapılırsa devrim olur ancak. Kinle, öfkeyle, öç alma hissiyle yapılmaz. Eğitimsiz kitleler, hayvansal içgüdü ve sürü psikolojisi ile sadece öldürür. Aradığı adaleti öldürür, aradığı özgürlüğü öldürür, insanlığı öldürür. ADALETİN TERAZİSİ HASSASTIR! O teraziyi bir milim oynatırsan, ümüğünü sıktığın o soysuz soylulardan farksız kılar, seni hayat. Haklı haksız, demeden önüne geleni öldüren insanlar, bu defa da yerleri kırmızıya boyayan kanla doyuruyordu karnını. CUMHURİYETİNİZ BATSIN! Asilzadelerin hayatını mahvettiği, Mr. Manette'i ve devrim adı altında intikam çığlıkları atanların hayatını mahvettiği, Mr. Darnay'i birbirine bağlayan kader... Devrimden önce alnından öpmek istediğim fakat devrim zamanı alnından vurmak istediğim Madam Defarge.... Aşinası olduğunuz üzere yine kaçarak, kendini halkın elinden kurtaran asilzadelerin sığındığı, kapitalizmin ağa babası Ingiltere ve Telsons Bankası metaforuyla betimlenen, kokuşmuşluğun portresi... Ve Mr. Sidney Carton... Beni mahvetti bu adam. Sayesinde yerle yeksan oldum. Iki saat oturup, ağladım. Bu yazdıklarım kitabın kilit noktası olan isimler. Kitap, karakter açısından çok zengin. Hepsi tek başına incelense, ayrı ayrı kitap olur, çıkar. Charles Dickens, karakterinde zıtlığı barındıran, olay ve olgulara objektif yaklaşan tavrıyla beni kendine hayran bıraktı. Aha dedim, bu adam tıpkı ben. Dickens, ben ve bizin gibi düşünen hepimiz, Machiavelli'nin, "Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şerefsizliğini, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir" dediği noktadayız.. Yedi göbek düşmanım olsa, yiğide yiğit, babamın oğlu olsu, puşta puşt derim!!! Giyotinin gölgesinde, vicdanı sorgulatan bir başyapıt. Okumayan kalmasın. Ben, yeniden ağlamaya gidiyorum. Sevgiyke kalın. Çav bella..
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,5bin okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.