Gönderi

410 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Kara Prens, Ağ ve Kesik Bir Baş’tan sonra okuduğum üçüncü Iris Murdoch romanı ve bu sırayı takip ettiğim için memnunum çünkü Kara Prens’te, önceki okumalarımda karşıma çıkan fikirlerin daha olgunlaşmış ve yerine oturmuş halleriyle karşılaştım ve Murdoch’ın nereden ve nasıl Kara Prens’e vardığını görmek güzeldi. Kara Prens’te erkek bir yazarın büyük bir eser yazma hevesiyle küçük bir sahil kasabasına taşınma hayali kurarken, sosyal çevresinde gelişen tesadüfi olaylarla, bazı farkındalıklarının da oluşmasıyla beraber bambaşka serüvenlere sürüklenişini anlatıyor Mudoch. Yine gerçeklik algımızın subjektifliği, her insanın gerçeği nasıl kendi merceğinden süzerek algılayabildiği, insanın kendisiyle ilgili algısında dahi nasıl yanıldığı ve sanat ve gerçeklik ilişkisi irdeleniyor. Kesik Bir Baş’taki kadar olmasa da, Kant ve Platon’un etkilerini gördüğümüz bazı ahlaki sorular da soruyor yine Murdoch. Erkek bir baş karakter aracılığıyla okurla konuşurken, yine son derece objektif ve gerçekçi bir şekilde kadını ve erkeği yansıtmayı başarmış. Bunun yanında, modern insanın sosyal ilişkileriyle ilgili tespitleri de oldukça başarılı. Kurgusu yine sürükleyici ve etkileyiciydi.
Kara Prens
Kara PrensIris Murdoch · Ayrıntı Yayınları · 1999140 okunma
·
589 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.