Gönderi

"Gelgelelim, Hıristiyanlık tarihinin belli bir noktasında, akılcı görüş, İslam dünyasındaki durumun tam aksine, daha hâkim bir konuma yükseldi. Hatta denebilir ki akıl meşalesi, bir medeniyetten ötekine geçti. İbn Rüşd’ün dinin akılcı yönüne dair yaptığı savunma, İslam âleminde sınırlı yankı bulurken, Hıristiyan düşünür Thomas Aquinas üzerinde daha etkili oldu. Thomas da felsefe, bilim ve din arasında yaptığı sentezle Batı dünyasında modernliğin kapılarını açtı. Öte yandan Farabi’nin ta 10. yüzyılda tasavvur ettiği bireyin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan demokratik devlet fikri, önce Batı’da vücut buldu.Kısacası, akıl ve özgürlük Hıristiyan dünyasında bu şekilde gelişirken, İslam topraklarında durakladı, hatta geriledi."
Sayfa 142 - pdfKitabı okudu
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.