Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Muhammed Taki Osmâni şöyle dedi: “Bir keresinde Amerikadayken sabah namazından sonra yüzlerce kilometre uzaklıktaki insanların da katılacağı bir konuşma yapılacaktı. O mecliste bulunan insanlar Allah'ın arşa istiva etmesi meselesi hakkında sordular. Âyette geçtiği şekliyle istiva mecaz mı yoksa hakikat mi? Ben de onlara şunu sordum: “Zihninizde bu sorunun ortaya çıkmasına ne sebep oldu?” Suudi Arabistan'dan bir âlimin gelip konuşmalar yaptığını, “Öncelikle akidenin tashih edilmesi gerekir. Allah'ın arşa istivasının gerçek anlamda olduğuna iman edilmedikçe akide sahih olmayacaktır. Böyle inanmadığınız müddetçe de Müslüman olmayacaksınız!” dediğini naklettiler.! Hâlbuki orada bulunan insanlar namazın ahkâmını, helâl ve haram meselelerini, nikâh ve talak fıkhını bilmedikleri gibi İslâm âdâbından ve Hiz. Peygamber (s.a.v)'in Sünnet'inden de habersizlerdi. Bu önemli meselelerde bilgi sahibi değillerken, arşa istiva meselesine bir şekilde dâhil olmuşlardı. Onlara, bahsettikleri kişi tekrar geldiğinde bana haber vermelerini söyledim. Ve bir gün sabah namazından sonra tanıştık, Ona samimi bir şekilde şunu sordum: “Bu insanlar doğru düzgün nasıl namaz kılacaklarını, Sünnet-i Seniyye'yi, nikâh ve talak fıkhını, nelerin helâl nelerin haram olduğunu bilmiyorlar, Bu kimseler için en gerekli bilgi Allah'ın arşa istivasının hakiki mi yoksa mecazi mi olduğu meselesi mi?” Bu meselenin akidevi olduğunu, akâidin de amelden daha önemli olduğunu söyledi. “Bu, kabirde veya mahşer günü sual olunacağımız bir mesele mi?” diye sordum. Bunun üzerine bir şey diyemedi. Ona şunu dedim: “İnanç meseleleri iki türlüdür. Birincisi; bilmediğiniz takdirde ahirette kurtuluşa ermenize imkân vermeyecek şeyler. İkincisi; bilip bilmemenin ahirette kurtuluşa etki etmeyeceği şeyler. İnsanları ne kadar gereksiz tartışmaların içine sokuyorsun?!” Bir miktar izah ettikten sonra —Allaha hamd olsun- meseleyi kavradı. Ondan, dinin pratiğe dönük öğretilerini öğretmesini istedim. Eğer bu mesele (Allah'ın arşa gerçek anlamda mı yoksa mecazen mi istiva ettiği) daha fazla tartışılacak olursa insanlar çeşitli grup ve mezheplere bölünecek, bu da fitneye sebebiyet verecektir.” 2 2 İmam Ebü Hanife (rh.a) şöyle der: “Allah, ihtiyaç duymaksızın ve üzerinde mekân tutmaksızın arşa istiva etmiştir. (...) Allah, arşı ve arşın dışındakileri ihtiyaçsız olarak korumaktadır. Eğer muhtaç olsaydı yaratılmışlar gibi kâinatı icad ermeye ve yönetmeye muktedir olamazdı. Eğer Allah oturmaya ve mekân tutmaya muhtaç idiyse arşı yaratmadan evvel nerede idi? Allah Teâlâ bu şekilde vasıflandırılmaktan yüce ve beridir. (...) Mekân yok iken de Allah Teâlâ vardı. O, varlıkları yaratmadan önce de vardı; mekân, yaratık ve şey olmadan da mevcuttu. O, her şeyi yaratandır.” Beyazizâde, e/-usülü -Münife (İmam Azam Ebu Hanife'nin İsikadi Görüşleri), çev. İlyas Çelebi (İstanbul: Marmara Üniversitesi İlâhiyar Fakültesi Vakfı Yayınları, 1996), s. 88. S.172
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.