Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Henüz Gerçekleşmemiş Münküne Yönelen Din "Olandan ziyade olması gerekene yönlendiren temel ilke olması açısından umut ile iman arasında amaç birlikteliği vardır. Beklenti yakın zamanda gerçekleşecekse bu durum ciddi bir tutkuya dönüşür. Umudun köken sağladığı tutku, en yüksek iyi, mutlak saadet habercisidir. İnsanın varoluşu bir ucuyla kaygıya bir ucuyla umuda bağlanmıştır ve insan yaşamı, kaygıyla umut arasında salınır. (1) Kaygı büyüdükçe korku formuna bürünür. Umudun korkudan üstün olduğunu bilmek, korkuyla başa çıkmanın ilk adımıdır. Varlığı korku kaynaklarından arındırmak ve korkunun umudu geçici olarak maskelediğini bilerek gelecek umudunu sürekli beslemek gerekir. Hz.Muhammed 'in (as.) unutulduğunu/terk edildiğine dair kaygısını yenen, geleceğin o ana kadar geçirdiği zamanlardan daha "hayırlı" olacağına dair kendisine verilen umuttu (2) Korkudan daha kötü olansa umutsuzluktur. Korku, belirlenmemiş olanla(na) ilişkilidir; oysa umutsuzlukta kesinlik vardır. "Allah’ın rahmetinden ümidini ancak Kâfirler/nankörler keser."(3) Ayeti, bu riske dikkatimizi çekmektedir. Zira umut, umut edilenin boşa çikarılmayacağına olan kesin bağlılıktır. İslam'ın Tanrısı 'nın öne çıkarılan özelliği, umutları boşa çıkarmayacak bir Tanrı olmasıdır. (1)Beyne'l havf ve' r - reca (2)93/Duha, 3 - 4, ('Ma vedde’ake Rabbüke ve ma qala, Ve lel’ahıretü hayrün leke minel’ula) (3)12/Yusuf, 87 ~ Şaban Ali Düzgün //Dinî Anlama Kılavuzu // sh ; 49 - 50 \\ Otto Yayınları //
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.