Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnanna'nın öyküsü
Başkalaşım kapılarından geçişin en eski kaydı tanrıça İnanna'nın aşağı dünyaya inişine dair Sümer mitidir. "En yukarı"dan aklını "en aşağı"ya yöneltti, Tanrıça, "en yukarıdan" aklını "en aşağıya" yöneltti, İnanna, "en yukarıdan" aklını "en aşağıya" yöneltti. Hanımım cenneti terk etti, dünyayı terk etti, Aşağı dünyaya indi, İnanna cenneti terk etti, dünyayı terk etti, Aşağı dünyaya indi, Efendiliği terk etti, hanımlığı terk etti, Aşağı dünyaya indi. Kendini kraliçe giysileri ve mücevherleriyle süslemişti. Beline yedi tanrısal emri takmıştı. "Dönüşü olmayan ülkeye," düşmanı ve kiz kardeşi olan tanrıça Ereşkigal'in yönettiği ölüler diyarına girmeye hazırdı. Kız kardeşinin onu öldüreceğinden korkan Inanna, habercisi Ninşubur'a, üç gün içinde dönmezse cennete gidip tanrıların toplantı salonunda onun için yanıp yakılmasını söyledi. Inanna aşağı indi. Lapis lazuliden yapılmış saraya vardı ve kapıda, onun kim olduğunu ve nereden nereye gittiğini öğrenmek isteyen başkapıcıyla karşılaştı. "Ben cennetin, güneşin doğduğu yerin kraliçesiyim," dedi. "Eğer cennetin, güneşin doğduğu yerin kraliçesiysen," dedi kapıcı, "söyle niye geldin dönüşü olmayan ülkeye? Yolcusu dönmeyen yola kalbin neden sürükledi seni?" Inanna, kız kardeşinin kocası efendi Gugalanna'nın cenaze törenlerine katılmaya geldiğini söyledi; Kapıcı Neti'yse Ereşkigal'a haber verinceye dek olduğu yerde kalmasını söyledi. Neti'ye cennetin kraliçesine yedi kapısını açması, ama geleneğe uyarak her kapıda giysisinden bir parçasını da çıkarması emredildi. Saf Inanna'ya dedi ki: "Gel Inanna, gir içeri." İlk kapıyı geçerken, Başının "sadelik tacı, " şugurra alındı. "Ne oluyor, söyleyin?" "Aşağı dünyanın yasaları, ey Inanna, fevkalade kusursuzdur Ey Inanna, sorgulama aşağı dünyanın törenlerini." İkinci kapıyı geçerken, Lapis lazuli asası alındı. "Ne oluyor, söyleyin?" "Aşagı dünyanın yasaları, ey Inanna, fevkalade kusursuzdur, Ey Inanna, sorgulama aşağı dünyanın törenlerini." Üçüncü kapıyı geçerken, Boynundaki küçük lapis lazuli taşlar alındı. "Ne oluyor, söyleyin?" "Aşağı dünyanın yasaları, ey Inanna, fevkalade kusursuzdur, Ey Inanna, sorgulama aşağı dünyanın törenlerini." Dordüncü kapıyı geçerken, Göğsünde parıldayan taşlar alındı. "Ne oluyor, söyleyin?" "Aşağı dünyanın yasaları, ey Inanna, fevkalade kusursuzdur, Ey Inanna, sorgulama aşağı dünyanın törenlerini." Beşinci kapıyı geçerken, Elindeki altın yüzük alındı. "Ne oluyor, söyleyin?" Asağı dünyanın yasaları, ey Inanna, fevkalade kusursuzdur Ey Inanna, sorgulama aşağı dünyanın törenlerini." Altıncı kapıyı geçerken, Göğsündeki gögüslük alındı. "Ne oluyor, söyleyin?" "Aşağı dünyanın yasalari, ey Inanna, fevkalade kusursuzdur, Ey Inanna, sorgulama aşağı dünyanın törenlerini." Yedinci kapıyı geçerken, Üstündeki tüm hanımlık elbisesi alındı. "Ne oluyor, söyleyin?" "Aşağı dünyanın yasaları, ey Inanna, fevkalade kusursuzdur Ey Inanna, sorgulama aşagı dünyanın törenlerini." Çıplak olarak tahtın önüne getirilmişti. Eğildi. Aşağı dünyanın yedi yargıcı olan Anunnaki'ler, Ereşkigal'ın tahti önünde oturuyordu ve gözlerini, ölümün gözlerini Inanna'ya dikmişlerdi. Bir sözleriyle, ruha işkence eden sözleriyle, Hasta kadın bir cesete döndü, Ceset bir çengele asıldı. Inanna ve Ereşkigal, iki kız kardeş, ışık ve karanlık, eski simgeleme usulüne göre tek bir tanrıçayı iki yönden temsil eder ve karşılıkları sınavların güç yolunun tüm anlamını özetler. Tanrı ya da tanrıça, kadın ya da erkek, bir mitteki bir kişi ya da rüyayı gören biri olan kahraman, karşıtını (kendi beklenmedik benliğini) keşfeder ve onu yutarak ya da yutularak ele geçirir. Direnişler bir bir kırılır. Gururunu, erdemini, güzelliğini ve yaşamını bir kenara bırakıp kesinlikle katlanılmaz olana boyun eğmeli ya da itaat etmelidir. O zaman kendinin ve karşıt nin ayrı türden olmadığını, aynı etten oldugunu fark eder!
Sayfa 100Kitabı okudu
··
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.