Montaigne, denemelerinde kendini anlattığını söyler.
Ancak yazdıkları bundan ibaret değildir. Montaigne hem yaşamı,
hem de kendisini olduğu gibi kabul etmiştir. Yazdıkları insanın hem deli,
hem de bilge bir yaratık olma kapasitesini gözler önüne serer.
Zeki bir şekilde içten içe bildiğimiz zayıflıklarımızı yüzümüze vurur.
O yüzden bunca yıldır,onun yazdıklarında kendimizi görmeye devam ediyoruz.
Montaigne’nin felsefesinin özü şudur:
İnsan üstün olma iddiasından vazgeçerse, gerçek yeterliliğe ulaşır.
Bu kitap işte bu felsefeyi apaçık ortaya koyuyor
MİCHEL EYQUEM DE MONTAİGNE
(1533 – 1592)
Kendisi…
“Boyum ortalamanın biraz altındadır. Bedenim sağlam yapılı ve biraz toplucadır.
Yüzüm dolgundur ama yusyuvarlak değildir. Karakterim neşe ile hüzün
arasında, oldukça hararetli ve sıcakkanlıdır. Sağlığım kendimi bildim
bileli yerindedir. Hasta olmam pek.
…Yani olmazdım. Kendimi gençliğimle anlatıyorum. Kırk yaşımı aşıp
ihtiyarlığın yolunu tuttuğum şu andaki halimle değil”.
“Bundan sonra ben ancak yarım bir ben olabilirim.
Belki de, ben artık o ben olmayacağım.
Görüyorum ki, gün geçtikçe kendimden ayrılıp, uzaklaşmaktayım.”
Montaigne’in Evi…
“Evim bir tepenin üzerindedir. Girmesi biraz zordur ve yol üzerinde de değildir.
Ancak hem egzersiz yapmamı sağlaması, hem de insanları benden yeteri
kadar uzak tutması nedeniyle onu severim”.
Montaigne’in Kütüphanesi…
“Kütüphanem, evimin bir kulesinin üçüncü katındadır. Kulenin ilk katında
ibadet yerim bulunur. İkinci katta, zaman zaman yalnız kalmak istediğimde
kullandığım yatak odam vardır. Kütüphanenin olduğu yer eskiden evin en
işe yaramaz kısmıydı. Şimdi ise, günlerimin çoğunu ve her günün de çoğu
saatini burada geçiriyorum.”
“Kütüphanem ovaldir. Tek boş duvar masamın ve sandalyemin olduğu duvardır. Oval olduğu için etrafımda beş kat raf üzerinde düzenlenmiş tüm kitaplarımı aynı anda görmem mümkün olur.”
Kütüphane’sinin Tavanında Yazanlar…
Montaigne 1570′lerin ortalarında, çeşitli kitaplardan ve klasiklerden seçtiği
57 kısa alıntıyı, kütüphanesindeki tavanı bölen kalasların üzerine yazdırmıştı.
En mutlu yaşam, düşünmeden geçirilen yaşamdır.
Sophokles
Bilge olduğunu sanan bir adam mı gördün? Bir deliden beklemeyeceğin
davranışları bu adamdan bekle.
Atasözü
Kesin olan tek bir şey vardır, hiçbir şeyin kesin olmadığı, yeryüzünde
insandan daha sefil, daha kibirli yaratığın bulunmadığı.
Pliny
Her şey insan aklının kavrayamayacağı kadar karışıktır.
Vaiz
Sayfa 11 - ÖNSÖZ