Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Sonunda bunu kitap olarak okuduğum için mutluyum. Bu kitap haline özel de uzun uzun anlatmayı istiyorum. Başlayalım: 1918 yılında bir yaz akşamında balıkçı birisi denize açılır. Suyun üstünde yüzen ilginç bir şey görür. Bu ilginçlik kendisini kalasların birbirine tutturulmuş haliyle suyun üzerinde yüzen bir cisme ve üstündeki insana borçludur. Bu adam neredeyse çırılçıplak ve bitkindir. Öyle ki adamı sandalına aldığında üzerini teknedeki balık ağı ile örter. Bu bile iyi bir örtüdür onun için. Soğuktan titreyen adamla konuşmaya da çalışacak ancak başarısız olacaktır. Çünkü farklı dillerde konuşmaktadırlar. Adam sandalını kıyıya çekecektir ve sonradan sabah olduğunda adam anlamsız gelse de eliyle karşıyı göstererek tek bir kelime söylemektedir. ‘Rossiya’ ve başka bir şey de söylemez. Adamın bir kaçak olduğu anlaşılır tabi. Köye bir yabancı geldiği ve bulunma şekli ve konuşması çok çabuk yayılır. Dedikodu bu hemen açılır tabi. Bilirsiniz ışık hızından daha hızlı tek şey dedikodudur. Otel müdürü gelir ve yabancıyla Almanca, İtalyanca, İngilizce -ve nihayet- Rusça konuşur. Adam ilk defa kendi dilinden bir kelime duymuştur ve çok ama çok heyecanlanır. Sonrasında uzun bir adamın hayat öyküsü sahnesi, yavaş yavaş yörenin dilini öğrenmesi ve harika ve bir o kadar da etkileyici Boris ile müdürün konuşması vardır ki içerisinde hem acı hem ders hem de hüzünlü bir son bulunur. İyi okumalar dilerim..
Cenevre Gölü'ndeki Olay
Cenevre Gölü'ndeki OlayStefan Zweig · Zeplin Kitap · 2018402 okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.