Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Alternatif Tarihte
MART AYI HİKAYE ETKİNLİĞİ #108941126 -Bu gözlükten mi bahsediyordun Adem gün boyu? -Evet. -Ne işe yarıyor bu şimdi tam olarak? - Normalde bu tarz gözlükler sanal gerçeklik amacıyla üretilir. Fakat benim elimdeki böyle değil. Gerçekliği sanallığında yatmıyor. Gerçekliğinde yatıyor. - Nereden buldun peki? - Birleşik Marketler A.Ş. Ben haftalık katalogtan okuduğum zaman çok heyecanlandım. Bilirsin, ne zamandır bunu bekliyordum. Öyle heyecanlandım ki cuma sabahı Bim'de aldım soluğu. Ama her ne kadar erken gitmiş olsam bile marketin müdavimi teyzeler beni ittire ittire kenara fırlatarak içeri girdiler. E tabi siklet farkı olunca saygı duydum, takdir ettim onları ben de. Onlar alacaklarını alıp Casper misali ortadan kaybolduktan sonra gözlükten kalmamıştır artık dedim; maça çıkmadan kaybedip ligten düşeceğini bilen futbol takımı oyuncuları gibi girdim içeri. Meğerse bitmemiş. Son kalan işte elimde. 18 yaşındaysan ve tek bir şeyi değiştirme hakkın varsa hayat gerçekten güzel kardeşim. Dün ilk defa taktığım zaman şık görünümlü ve yüzünden umut ışığı yansıyan bir adam gördüm. Şöyle seslenmeye başladı: -Herkesin yaşamında dönüm noktası denilen anlar vardır genç adam. Mesela normalde Urban dökeceği toplar karşılığında dolgun bir ücret istediğinde Fatih bunu reddetseydi belki de bugün bambaşka şekilde bir hikayemiz olabilirdi. Ya da Fatih’ten sonra gelen 2.Bayezid ve Cem Sultan ikilisinden biri tahttan feragat edip öteki fetihlere devam etseydi daha fazla toprak elde etmiş olabilirdi belki Osmanlı. Böylece Papa da 2.Bayezid’e “fetihlere devam edersen Cem Sultan’ı gönderip taht kavgasına yol açarım” demezdi. Veya 1.Dünya savaşı sona erdiğinde Liman Von Sanders Atatürk'e "bizim için her şey bitti" dediği zaman Atatürk "savaşın müttefiklerimiz için bittiği doğrudur ama bizim için savaş yeni başlıyor general." demeyip Liman gibi mağlubiyeti kabullenseydi her şey çok farklı olabilirdi. Ya da Stalingard savaşı’nı Almanlar kazansaydı ne olurdu acaba? Bunun gibi çok önemli anlar var tarih boyunca. Onların gözlüğü yoktu fakat ihtiyaçları da yoktu. Elindeki gözlüğe bu tarz bir mana verebilirsin. Onu nasıl elde ettin bilmiyorum. Fakat zaman bükücü koordinasyon merkezimiz sınıf ve ırk ayrımı yapmadan gözlüğü eline alan herkese yardımcı olmamızı söyledi. Bu sebeple sana bu konuda soru sormayacağım. Elindeki gözlük, önce başarısız olup sonra geçmişe dönünce tek bir kırılma anına müdahale ederek yaşamını değiştirebilen ve böylece başarıya ulaşan birçok kişiye yardımcı oldu bugüne kadar. Mesela İngiltere kraliçesi, rahmetli başkan Kennedy, taçsız kral Pele, Backenbauer, kaleci Mayer, Nadia Komanaçi, Brigitte Bardot, Fenerbahçeli Cemil. Hepsi şöhretlerini bu gözlüğe borçludurlar. Anlamış gibi bakıyorsun bana. Genç adam yine de sana biraz mühlet vereyim. Düşün, taşın hangi anı değiştirince çok daha güzel bir hayata kavuşabileceğini bul. Tek bir hakkın olacak bunu unutma ve öyle bir kırılma anı seçip düzelt ki ondan sonraki tüm yaşamına etki etsin. 5.günün şafağında burada olacağım. - Adem tamam tamam. Oğlum ben bunun ne olduğunu şimdi anladım. -Neymiş? -Alaaddin’in sihirli gözlüğü. -Hahaha. Yok lan ben de öyle düşündüm de zaman bükme falan diyor. Dudu Peri olabilir. Karar verdiğimde göreceğim hangi cümleleri kullanarak bunu yaptığını. “Zaman geriye aksın” diye bağırırsa Dudu Peri’dir. Eğer oysa beni de köpeğe çevirmez umarım. -Hahaha. Neye karar verdin peki? -Bir karar vermeden önce seni çağırmaya karar verdim. -Hahaha. Fakat ben böyle bir kararı tek başına alman gerekir diye düşündüm anlattıklarını dinlerken. Bu işin sorumluluğu çok büyük. Adem, bunu kendin yapmalısın. -Haklısın. Yine de fikrini almak istemiştim. -Rüştü Rençber bile olsan bu topa girilmez aga. Bu yükü kaldıramam ben. -Peki. Adamın verdiği örnekler üzerine çok düşündüm. Benim bir tahtım veya büyük bir savaşım yok. Benim o kadar büyük ideallerim yok. Cihan hakimiyeti talebim de yok. Cebimde 11 lira 45 kuruş para var oğlum. Dün tavuk dürüm yemeye gittim benim param çıkışmadı lan. Hem artık hakikatini başka insanlara anlatmak için bir adım atman gerekiyorsa o da çocuk odasına oluyor. Bilgisayarı açmak için. Savaşlar azaldı belki yakında bitecek. Şu anda zihinler fethediliyor. Ben de belki bu zihin fetihlerine kendimce karşı çıkmak için bir destek bulma kararı aldım. Babam ve annemin benim yaptığım hatalarla sık sık büyük kavgalar etmesi ve böylece onları son raddeye getirip boşanmalarına sebep olmadan önceye gidecek ve daha uysal, daha akıllı, daha kendini bilen başarılı bir çocuk olacağım. Böylece ayrılığı engelleyebilirim belki. Babasız büyümek istemiyorum. Annem bazen bir havuz probleminde tek başına yaşıyor gibi hissediyorum. O benim için dört saatte suları doldurabiliyorsa babamla beraber iki saatte doldurabilirlerdi. Sırtımı gönül rahatlığıyla dayayabileceğim bir duvarım olsun istiyorum. 5 yıl oldu görmeyeli. Anneden boşanmanın çocuktan boşanmak anlamına da gelebileceğini ilk defa benim babam ortaya atmış sanki. Şimdi burada olsa ona kızgın olabilirim, kırgın ölebilirim. Fakat yine de defalarca yerine bir şeyler koyarak doldurmaya çalıştığım o boşluğu ancak böyle tamamlayabilirim belki. Çok mu şey istiyorum lan? Bencillik belki bu. Fakat sevgisini hissetmeden, koruyucu şemsiyesi üzerimde olmadan yaşamak çok mu iyi mi oldu? Endüstri meslek lisesinin en ünlü arka dörtlüsünün içindeyiz. Başarıya baksana oğlum! Okulu bitirince mezuniyet belgesinin yanında madalya yerine ilk defa düzgün bağlanmış bir kravat boynumuzdan geçirilecek diye çok korkuyorum. Öğretmenler dört yılın intikamını böyle bir dalga geçişle alırsa çok utanırım. Lise hayatımı ve yaptığım hataları gözümün önüne getirip kendi kendime bu böyle mi olmalıydı diye sormaktan bıktım. Şarkıda diyor ya, "Eksik bir şey mi var hayatımda? Gözlerim neden sık sık dalıyor?" Var tabi. Dayanılacak bir destek, yaslanılacak bir ağaç gövdesi, sığınılacak bir duvar ve sevgiyle bakılacak bir çift göz. Bunu isteyeceğim gözlükten. Bakalım zamanı bükerek yaşamımı tersine çevirebilecek miyim, zihin fetihlerine karşı gelen bir kalkan olabilecek miyim? Bunu göreceğiz. Not: Bazı tarihçiler fethin rolünde Urban’ın rolünün olması gerekenden çok daha fazla abartıldığını söylüyor. Urban dışında top döken başkaları da var. Örneğin Saruca Sekban bunlardan biri. Bazıları da “Urban kendi toplarını denerken başarısız olup ölmüş” diyor. Yani Urban’sız da fetih gerçekleşebilirmiş denildiğine göre. Hikayede ilk aklıma o geldiği için örneğini verdim. Bir de şarkı alıntısından sonraki baba betimlemeleri konusu çok farklı olsa bile Blaga Dimitrova’nın Yoldaki Yalnız Kadın isimli şiirinden. Vakit ayırıp okuyanlara teşekkür ederim.
··
348 görüntüleme
The  Misanthrope okurunun profil resmi
Hem güldüm hem okudum sonra tekrar okudum. :)) Umarım anlamışımdır da. Kahramanımızın elinde geçmişteki bir anısını değiştirebileceği gözlük var ve bunu BİM'den mi almış? :)) ( Burada gözlem gücüne hayran kaldığımı belirtmeliyim 👍🏼 )
Serhat okurunun profil resmi
Evet bakın a101'e de gelmişti :D a101.com.tr/elektronik/pira... fakirler başka market ismi bilmez efendim, bimde olmasa 101'de mutlaka vardır :D hikaye o kadar gerçekçi ki bakın stoklarda kalmamıştır yazıyor. Son kalanı da Adem'in arkadaşı almıştır kesin belki bana da çıkar diye :D
11 sonraki yanıtı göster
Graces okurunun profil resmi
Başarılı, sıcak, eğlenceli, dokunaklı bir hikayeydi tebrik ederim. Anlatımınızın bizi de hikayenin içine alan, Bim kapısında Adem'le birlikte savuran, nasıl bir seçim yapsa da neyi değiştirse acaba derdine düşüren ciddi bir gücü var. Aslında güzel de anlatıyordunuz, fazla uzun tutmak mı istemediniz? Bana kısa geldi. Dahası büyük bir hikayenin ya da belki romanın kısaltılmış halini/kendi içinde bütünlük oluşturan bir parçasını okumuş gibi hissettim. Şık beyefendiden gözlüğü daha uzun dinlemek isterdim. Hayatını yokuş aşağı inen freni patlamış kamyon gibi görüyor bu Adem madem (bunu isteyerek yapmadım 😅) ve belli ki böyle bir yere varamayacağının da farkında, biraz kıvranmasını, neyi değiştirebilirim hesaplarını okusaydık mesela. Birkaç yazım hatası fark ettim ama
Bilal Günaydın
Bilal Günaydın
linci yemek istemediğimden bir şey demiyorum 😅 Uzun oldu biraz yorumum ama, ellerinize sağlık.
Serhat okurunun profil resmi
Geçen ay hikaye uzun diye okumayanlar olduğunu görünce bu sefer kısa yazayım bu sefer de böyle olsun dedim. Ama böyle olunca da fazla kısalmış oldu. Yoksa aklımda vardı daha da uzatıp hikayenin akışını genişletmek. Ne uzun okumayı sevenlere yaranabiliyoruz ne kısa okumayı sevenlere :) bir dahakine daha dikkatli olurum bu konuda. Yazım hataları konusunda haklısınız. İşe profesyonel olarak eğilmemenin getirisi sanırım. Bir de bazen kendi kaçırdıklarım oluyor. Ben ders çalışmaktan sıkıldığım zamanlarda hoş vakit geçirmek için ayda bir yazmayı deniyorum. Kurgu nasıl olabilir diye düşünmek hoşuma gidiyor. Asıl amaç güzel bir kurgu oluşturma ve benim boş zamanımı iyi bir şey ile doldurabilmek. Hatalar için özür diliyorum :) Bunun dışında beğenmeniz mutlu etti. Teşekkür ederim vakit ayırdığınız ve haklı eleştirileri dile getirdiğiniz için :)
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bilgehan Çınar okurunun profil resmi
Gülerek başladım, gözlerim dolarak bitirdim. @ALCESTE 👍🏻 Fazlasıyla hayatın içinden bir hikaye olması nedeniyle sanırım :) Emeğinize sağlık..
Serhat okurunun profil resmi
Göz doldurmayı değil tebessümü amaçlayarak başlamıştım ben de. Hikayeyi ayın temasına uydurmak için kafamdaki fikrin dışına çıkınca duygusala bağlamış oldum biraz. Beğenmenize sevindim. Okuduğunuz için ben teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.