Doğru Yolu Gösteren Bir Tabela
.
Sayın Şasa soylu, zengin bir aileden geliyor. Muteber bu ailede nedimelerin ellerinde büyüyen Şasa annesinden sevgi, çevresinden ilgi görmeyince çocukluk yıllarında psikolojik sorun emareleri göstermeye başlıyor. İleri yaşlarında 25 sene evden çıkmasına engel olacak kadar derin hezeyanlar yaşayan yazar şizofren teşhisiyle hastanede yatıyor.
İşte kitabın ilk bölümünde doktorunun telkinleriyle Şasa'nın tuttuğu günlükleri okuyoruz. Bana 
Mihail Bulgakov 'un 
Genç Bir Doktorun Anıları kitabındaki Morfin hikayesini andıran bu bölümü hayretler içinde ve ışık hızıyla okudum. Zira anlatılanlar gerçekten bir şizofrenin dış dünyayı nasıl kendi fikrine göre şekillendirerek anladığını bizlere mükemmel izah ediyordu. Bu bölümün nefis bir tadı vardı. Herhalde 1-2 günde bitiririm diye devam ederken kitabın orta kısmına geldim ve sayfalar üzerinde gözlerim el freni çekik bir araba gibi aheste yol aldı, sıkıcıydı. Umutsuz şekilde üçüncü yani kitabın son bölümüne geçtim. İşte Şasa yine döktürüyordu.
Son bölümün ve kitabın ana teması 
Muhyiddin İbn Arabi'nin yazara etkisiydi. Batının ve bilimin hayata anlam katmakta yetersiz kaldığını sezen yazarın bu düşüncesini teyit etmesi İbni Arabiyi okuması ile gerçekleşiyor. Tasavvufu öğrendikçe ve muhafazar kesimler tarafından kabullenildikçe psikolojisi de iyileşmeye başlayan Şasa vahiyde şifa buluyor. Bizlere bu bölümde gençliğinde nasıl kandırıldığını, çeşitli formüllere ve aklına güvenirken aklı tarafından nasıl yalnız bırakıldığını anlatıyor. Bilhassa bu kısımlarda batıya ve modernizme yapılan eleştiriler mükemmel. Dinin insan için önemi de yine harika vurgulanmış. Açıkçası bu kısım da bana 
Lev Tolstoy'un 
İtiraflarım'ını hatırlattı. İnançtan yoksun modern insanın bir gün böceğe dönüşebileceğini söyleyen yazar evliyaların muteber yaşamı ile batının nihilist yazarlarının hayatları arasındaki dilemmaya dikkat çekiyor. Hülasa insana giden bütün camları kapatan modernizmin kalesinden Şasa tasavvuf penceresine yönelerek nefes alıyor, bizler de onun inkişafına tanık oluyoruz.
Kitabın en sonunda ise Şasa ve kitabı hakkında yazılan çeşitli yazıları okuyarak kitabı bitiriyoruz. Kısacası tasavvufa meyil edenlere, dinin insan için ne kadar önemli olduğunu idrak etmek isteyenlere, rasyonalizmin serencamını bilmek isteyenlere tavsiye ediyorum.
Bana bu kitabı tavsiye eden 
Eylül Türk 'e de teşekkür ediyorum
Muhyiddin İbn Arabi
Lev Tolstoy
Mihail Bulgakov
Ömer Faruk Dönmez
Franz Kafka
Füsusu'l Hikem
İtiraflarım
Genç Bir Doktorun Anıları
Etimoloji İçerikli Youtube Sayfamıza Göz Atmak İçin ↓
youtube.com/channel/UCf5PEm...
··
279 views
Bazı eserlerde ruhsal bir yükseliş vardır, yani insan o kitabı bitirdiğinde, başladığı yerde değildir artık. Bir gündoğumu tasviri vardır Şasa'nın, adeta nefesini tutar okur, o yeniden doğumu bütün beyin hücrelerinde hisseder. Çünkü gerçektir ve yazar o görüntüyü bizimle paylaşmaktan çekinmemiştir. Bazı kırılmalar, Rahman'ın bir lutfudur. Ayşe Şasa ile tanışma lezzetini tatmış biri olarak şunu söyleyebilirim, asıl mucize ne şizofreniden müthiş bir gönül zenginliğiyle uyanması, ne de o kabus gibi çocukluktan kendisine bir cennet yaratmış olmasıdır Behzat Hocam. Asıl mucize onun ruhuna tutulan başka bir alemin ışığıdır. Onu tanımış olsaydınız, bir nurun bir bakışta nasıl salındığına hayret ederdiniz. Suskunluğunda bile binlerce mâna bulabileceğiniz çok az insan vardır.
İbn Arabi'nin ilmi, bazı çevrelerce göz ardı edilmiş olsa da, ona sunulmuş bir lutuftur ve bunun etkileri, eserlerini okuyan, okutan herkeste bir inşirah nushası olarak nefes alıp vermektedir...
Okumuş olduğunuz diğer eserlerde ki yansımalarını gösterdiğiniz için asıl ben teşekkür ederim :)
Zihninize bir zenginlik ikram ettiyse bu beni memnun eder.
Yüreğiniz varolsun.
"Suskunluğunda binlerce anlam bulmak" çok güzel bir tabir. Açıkçası size gıpta ettim zira biz kalemi vasıtasıyla ruhuna tutulan başka alemin ışığını ancak sezebiliyoruz siz ise kendisinin siretine bakarak tanık olmuşsunuz. Trt'nin kendiyle ilgili çektiği belgeseli izlediğimde de "keşke tanısaydım" demiştim. Şimdi o isteği daha derin hissediyorum.
Kitap bir zenginlik kattığı gibi okuma rotamda da değişikliğe vesile olacak gibi duruyor. Sırada sizin tavsiyenizle Jung var. Akabinde İbni Arabi de gelebilir. Şuana kadar kendisine bilerek uzak durmuştum.
Tekrardan teşekkür ediyorum. Başka tavsiyeleriniz olursa da beklerim, güzide bir okursunuz.
Eylül Türk
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.