Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Öykü okumayı oldum olası sevmişimdir, fakat son zamanlarda okuduğum öykü tarzı kitapların hiçbiri beni Kuytu kadar etkilemedi. Kuytu.. Ne güzel bir kelime diye düşünmüştüm kitaba rastladığımda. Neler saklarız kuytularda? Evlerin, odaların kuytularında? Ya doğadaki kuytular neleri gizler? Mekânın kuytuları bir yana, onlar keşfedilebilir, açığa çıkabilir her neyi gizliyorsa. Peki ya insanların kuytuları? Sırrına vakıf olunabilir mi insanın kuytusunun? Geçtim bir başka insanı, kendimizin kuytularında neler var bilebiliyor muyuz gerçekten; inebiliyor muyuz o kadar derine ve var mı buna cesaretimiz? Bu kitaptaki öykülerin bana bıraktığı sorular bunlar, zira her bir öykünün kuytusunda beklenmeyen bir şeyler gizli gerçekten de. Öykünün başında asla kestiremediğiniz, sona geldiğinizde bir "aaaa !" ya da "hadi canım!" dedirten bişeyler. Küçücük bir taşı kaldırdığınızda ya da kırlık bir yerde bir parça çimeni, bir yaprağı şöyle bi kenara çektiğinizde karşınıza sizi ürküten bir kurtçuk, bir böcek de çıkabilir, çok güzel minik bir çiçek veya bir kelebek de..Bu öykülerde de öyle; iyisiyle kötüsüyle insanlık halleri çıkıyor karşınıza, ama öyle o insanı 'tanıyorum' diyenlerin bilebileceği genel-geçer haller değil; hepimizin ancak kuytularında saklı olabilecek türden haller... Hani en 'yakın'larımızın bile bilemeyeceği... Ayrıca çevirisi çok başarılı yapılmış, dupduru bir dili var kitabın; okurken dinlendiriyor, bir ırmağın kıyısına oturmuşum da incecik bir şırıltıyı dinlermişim gibi hissettirdi. İşlerin güçlerin yoğun olduğu şu günlerde iyi geldi. Öykü severler kaçırmasın derim.
Kuytu
KuytuCarys Davies · Yüz Kitap · 2018130 okunma
··
363 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.