Gönderi

221 syf.
·
Puan vermedi
AYNADAKİ YALAN / Necip Fazıl Kısakürek (1980)
Yazarın tek romanı. Olay örgüsü zayıf. Naci adındaki, felsefe dalında çalışan bir araştırma görevlisinin tasavvuf sayesinde hidayete eriş öyküsü anlatılıyor. Ayrıca Leyla ile Mecnun misali dünyevi aşktan ilahi aşka vâsıl olma hikâyesine de şahit oluyoruz. Eserin yazımında, mektuplarında şeriatsız bir tasavvuf anlayışının olamayacağını dile getirerek önce şeriat kurallarının yerine getirilmesini tavsiye eden İmam Rabbani’den çok etkilenildiği aşikâr. Zaten kitap boyunca savunulan tez de bu. Sanırım Naci, yazarın ta kendisi. Onun ağzından yazarın hayata, topluma, sanata, kadına bakışı okuyucuya aktarılıyor. Batı, gayrimüslim dünya, komünizm, devrimciler yazardan bol bol tenkit alıyor. Bir konu dikkatimi çekti: Kitapta ısrarla rasyonalizm (akılcılık) eleştirisi yapılıyor. Müslümana sık sık “düşünme, inan geç” yollu mesaj veriliyor. İslâm dünyasının en önemli rasyonalist filozoflarından olan İmam Gazali sık sık yergiye maruz kalıyor. Aynı şekilde İmam Rabbani de sıklıkla methediliyor. Dinde aklın yerini küçümseyen yazarlar genelde “İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez / Zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez (Ziya Paşa)” beyitinden ilham alırlar bu konuda. Dinde inancın yerini kesinlikle yadsımıyorum ama aklını kullanmayan Müslümanların dünyada nelere yol açtıkları hepimizin malumu artık. Öte yandan Kur’an’da “akıl” ile ilgili 75 civarında ayet var. “Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir.” (Tevbe, 14:25) aklın idrak edilmesi için kâfi bence. Kitaba serpiştirilmiş ayetler, hadisler ve hiç duymadığım kıssalar kitabın konusundan daha ilgi çekici geldi açıkçası.
Aynadaki Yalan
Aynadaki YalanNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu · 20185,1bin okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.