Kitap yorumumÇanakkale'ye Yürüyüş kitabın Atsız ve bir grup arkadaşının 3 Ağustos 1933 tarihinde İstanbul'dan Selamet Vapuru ile Çanakkale Gelibolu'ya yaptıkları seyahatle başlıyor kitabımız.
Atsız'ın başını çektiği kafilede emekli yüzbaşı Naci Akıncı ve oğlu Nuri Akıncı, "Tolunay", Atsız'ın ileri de evleneceği Bedriye Sabit, edebiyat öğrencisi ve Atsız'ın kardeşi Nejdet Sançar, coğrafya öğrencisi Musavver Ünlüsü, lise öğrencisi ve "Mengüç" adıyla çağrılan Fethi Tevetoğlu, lise öğretmeni Mehpare Taşduman Çanakkale'ye Yürüyüşü'ne karışanlar arasında yer alır.
9 günlük ziyaretlerinde düşman milletlerin anılarıyla, Türk şehitlerinin ise sahipsiz ve açıkta kalmış naaşlarıyla dolu Çanakkale harp sahalarında gezmişlerdir. Çanakkale'de yapılacak büyük bir anıt için milliyetçi gençliği teşvik etmiştir.
Savaş sonrası harp sahasında düşman milletlerin anılarını görmek Atsız ve arkadaşlarını üzmüş ve bizim Türk askerimizin bir anıtı yok diye hayıflanmaktadır. Atsız’ın ilk defa başlatmış olduğu Çanakkale'ye Yürüyüş bugün de 18 Mart Deniz Savaşları'nı andığımız günde devam etmelidir. Başta Çanakkale Şehitlerimiz olmak üzere; Bütün Şehitlerimizi minnetle anıyoruz
#kitapalıntıları
Çanakkale, sen yabancılara tarihin ebedî bir ihtarı halinde kalacaksın. Onlar senin ufuklarında daima “Tekin değildir” levhasını görecekler.
Bugünkü Türk kadını "dün yok, bugün var" diye haykıran cılız varlık da değildir. Türk kadını kalemini, kafasını kullanmayı bildiği gibi sırasında da sırtında cephane taşımayı, kahpe kurşun yaralarını onarmayı ve yiğit Türk çocukları yetiştirmeyi bilen yüksek bir yaratılıştır.
#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #çanakkaleyeyürüyüş #hüseyinnihalatsız #ötükenneşriyat #türkedebiyatıokuyorum