Gönderi

Pakia Hava Yollan uçağıyla Maviköy hava meydanına inen Prof. Miyahara, bir taksiye atlayarak, kendisini bir otele götürmesi için şoforu tembihledi. Prof. Miyahara, Pakia dilini de çok iyi biliyordu. Yolda giderlerken, aynı zamanda sosyolog olan bu bilgin, şofore sordu: - Şu göğe doğru yükselen ince uzun yapılar nedir? Şoför, - Minare! dedi. Prof. yine sordu: - Ne için kullanılır bu minareler? Şoför, - Ezan okumaya, dedi. Miyahara sordu: - Ezan ne için okunur? - Namazı bildirmek için, dedi şofor. -Namaz Müslümanlığın "olmazsa olmaz" şartlarından biri. Hatta Ehl- Sünnet'e göre Namazsız Müslümanlık düşünmez! değil mi şofor efendi? diye sordu Profesor. Şofor, gavrı memnun bir tavırla, -Bilmiyorum! dedi. Profesör, - Affedersiniz, sizi Müslüman sanmıştım da deyince, şofor parladı: -Tabi Müslümanım; babam dört defa Hacca gitti; her sene kurban keseriz. Ama namaz kılmam, bazen de içerim. Allah affeder be, kafanı takma abi, yeter ki için temiz olsun! Ehl-i sünnet dedin ya, çocuklarımızı da sünnet ederiz tabi, hem de en pahalı salonlarda, en pahalı içkilerle! Profesör sustu; böylece otele geldiler.
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.