Selam, selam, selammm! Aşırı beğendiğim bir kitabın yorumunu paylaşıyorum bugün her ne kadar ana karekterin davranışlarını beğenmemiş olsam bile.. Oscar Wilde ismini duymamış olanınız yoktur diye tahmin ediyorum, bu kitabında genç bir erkeğin olaylar karşısındaki değişimini görüyorsunuz. Ressam Basil Hallward, Dorian' a gizli bir hayranlık duymaktadır bunun için Dorian' ın portresini yapmaya başlar. Portre tamamlandığında Basil bu potreyi Dorian' a hediye eder. Dorian o sırada bir dilek diler "keşke hep genç kalsam". Basil kendisini ziyarete gelen arkadaşı Lord Henry ile tanıştırır bu tanışmanın sonucunda Dorian Basil' e artık eskisi gibi davranmamaktadır, Henry' in cümleleri, düşünceleri etkilemiştir.. Tiyatrocu Sibyl' in sahnedeki ihtişamından etkilenir ve kızla evlenmek ister, Sibyl' in bir de abisi vardır.. Aşık olan Sibyl eskisi gibi sahnede görkemli durmaz o gece Dorian terk etme kararı alır... . Sonu beklediğim gibi olmadı şaşırtıcıydı, Dorian' ın Sibyl' i hemen unutması klasik erkek diye düşünmeme yetti de arttı bile. Gençliğinizi kıskanıp yapılan bir potrenizin yaşlanmasını ve yaptığınız tüm kötülüklerin o potreye yansımasını ister miydiniz? Ben istemezdim sanırım.. Etkileyici bir o kadar da akıcı klasik, hala okumamış varsa zaman kaybetmeden okuyun derim..

Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201874,4bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşegül