"Zira güzelliğin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz." Mistik bir filozof ve aynı zamanda bir şair olan ve sevgiyle her şeyin kıyısına varabileceğimizi savunan Halil Cibran’ın ölümünden sonra yayınlanan bu eser Ermiş kitabının devamı niteliğinde. El Mustafa uzun bir süre sonra doğduğu yere-adaya, anne-babasının ebedi uykuya daldıkları bahçeye geri döner. Yıllar sonra biraya geldikleri müritleri ile önemli kavramlar(yaşam, yalnızlık, aşk, zaman, doğa, insan vs.) üzerine konuşmalar yapar ve onlara nasihatlerde bulunur. Üzerinde düşünerek ve altı çizilerek okunması gereken bu eser Ermiş gibi kısa ve etkileyici. Yine konular farklı bir bakış açısıyla ele alınıyor. Bu kitabı da okumanızı öneririm. Ermiş kitabını okuduktan sonra bu kitabı okumak daha yararlı olur. ALINTILAR : Çoğu zaman hayatın acımasız olduğunu düşünürüz, aslında acımasız ve karanlıkta olan bizlerizdir. Karanlığa gömüldüğünüzde şöyle söyleyin: 'Bu karanlık, henüz sökmemiş bir şafaktan ibaret. Eleştiren ve hata bulmaya çalışan bir konuşma duyarsanız kemikleriniz kadar sağır, hayalleriniz kadar uzak durun. İlkbahar gelecek, düşlerimizin ve düşüncelerimizin bütün karları eriyip yok olacaktır. Eğer çirkinlik diye bir şey varsa, O da, gözlerimizdeki önyargılı ölçekler ve kulaklarımızı tıkayan balmumunun ta kendisidir. Duvarları olamayan bir bahçe, muhafızı olmayan bir bağ, yoldan geçenlere kapısı ve zenginliği sürekli açık bir ev olmaktır. Asla ulaşmak istemediğiniz, kalbine hiçbir zaman girmek istemediğiniz değil midir çirkinlik olarak gördüğünüz şey? Hayat, yaşayan her şeyden daha eskidir, tıpkı güzelliğin yeryüzünde güzel doğmadan çok önce kanatlarla donatılmış olması gibi ve tıpkı hakikatin dile getirilmeden önce de hakikat olması gibi.

Ermişin BahçesiHalil Cibran · İndigo Kitap · 201814,6bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.