Gönderi

Bu hikâye insanlığın öldüğü ve yerle bir olduğu bir hikâyedir.
Aysel Gürel Anadolu turnesindeyken bir köyde mola verir. Tesadüfen burada Ünzile ile karşılaşır. Beraber sohbet ederler. Sohbet ilerledikçe Ünzile hayatında yaşadıklarını da anlatmaya başlar. Ünzile çok küçük yaşta evlendirilmiştir. Görücü usulü dediğimiz fikri önemsemeden, ona hiçbir söz hakkı tanınmadan evlendirilmiştir. İnanamayacaksınız ama bir kaç koyun karşılığında verilmiştir Ünzile. Birkaç koyun için bir hayat mahvedilmiştir. Çok küçük yaşlardan beri çektiği eziyetler yetmemiş bir de hayatını tamamen karartmışlardır küçük Ünzile’nin Ünzile’nin hikâyesi geri kalmışlığın hikâyesidir. İnsanlık diye bir şeyin gerçekten bittiği bir hikâyedir. Şimdi kim bilir kaç Ünzile daha bu durumda? Evet hâlâ bir yerlerde küçücük kızların okumalarını, özgürlüklerini ellerinden alıyorlar. Onların tek bir söz dahi söylemesine izin vermiyorlar. Ünzile, sen bizim gönlümüzdeki en büyük yarasın youtu.be/DmvfQOJtiOE
·
9 views
Leyla okurunun profil resmi
11 yaşında evlenip 12 yaşında anne olmak nasıl bir şey diye sorduklarında Ünzile şu cevabı vermiş; Tabutun içine diri diri girmek gibi bir şey. 11 yaşında bir çocuk oyun oynamak ister. Ben de öyleydim ama ne yazık ki kalabalık misafirlere kazanlarda yemek yapıp 45 yaşındaki evli bir kadının yaşantısı dayatıldı bana. Eşimle birlikte büyüdük. Hatta çocuk salgınlarında biz de çocuklarımızla birlikte yaşımızdan ötürü aynı hastalıktan hastaneye kaldırılırdık. Bunu gören ailelerimiz hiç acımazdı. Hep zorbalık... Hep bir korku salındı üstümüze. Anne ve babamı hiç affetmeyeceğim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.