Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Odamda
Ben miyim bu şeylerin sahibi? Kafamda bir çocuk var, meraksız. İç âlemim oyuncaktan farksız; Odam, içime bir ayna gibi. Bir ışık oyunu var tavanda. Gölgeler seslerle birleşiyor Ve bir karga beynimi deşiyor Azaplar kemirdiğim bu anda. Kardeşini öldürüyor Kabil, İçimde bir yalnızlık duygusu; Ölüm kadar uzun yaz uykusu, Sıkıntı ile geçilen sahil. Bağlanıyor bir iple bir sürü Düşünce köyleri birbirine, Çöküyor her şeyin üzerine Hülyam boyunca kurduğum köprü. Ve doluyor sessiz, ordularım Durmadan, dinlenmeden odama; Urbam içinde yatan adama Hayretle bakıyor dört duvarım. Kardeşini öldürüyor Kabil, İçimde bir yalnızlık duygusu; Ölüm kadar uzun yaz uykusu, Sıkıntı ile geçilen sahil. Düşüp yatağın dalgalarına Günlerce sürüyor bu yolculuk, Durmadan akıtıyor bir oluk Korkuyu sükûtun mezarına. Ve delirmenin tatlı vehmini Sessizlik odama dolduruyor, Kargam hâlâ başımda duruyor Bulmakçün beynin cehennemini. Kardeşini öldürüyor Kabil, İçimde bir yalnızlık duygusu; Ölüm kadar uzun yaz uykusu, Sıkıntı ile geçilen sahil. Dünyaya tek gelen insan gibi Atılıyorum bir Hint dağına Giriyor kafamın darlığına Kimsesiz dünyaların sahibi. Gidip, gidip gelmede aynı his, İskeleye ulaşmıyor çıma. Dikiliyor ansızın karşıma Boynum kalınlığındaki ceviz. Kardeşini öldürüyor Kabil, İçimde bir yalnızlık duygusu; Ölüm kadar uzun yaz uykusu, Sıkıntı ile geçilen sahil. Ankara, Ekim 1936 (Varlık, 15.12.1936)
Sayfa 9
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.