Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

316 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Drizzt Do'Urden candır. Candır; çünkü imrenilecek bir hikâyeyle, nicesini okuduğumuz, izlediğimiz, klişelere boğulmuş fantastik dünyaları anlatan eserler arasında özellikle de bu üçlemede cidden etkileyici, hatta belki de muazzam sayılabilecek bir kıvamda anlatılmıştır. Drizzt Do'Urden, Menzoboranzan adındaki karanlık altı yurdunda, örümcek kraliçe Lloth'a ve onun ilkelerine, yani öldürmeye, ihanet etmeye, sırtından vurmaya, karanlığa ve karanlık olana tapmaya, iktidar için varolmaya dayalı kastlarla dolu, tamamen şiddeti övüp yücelten bir toplumda yerini, kimliğini, varlığını sorgulayan ve bu toplumu, bu kimliği, inancını, tanrısını reddedip kendi kimliğini, kendi toplumunu, inancını ve tanrısını arayan cesur ve güçlü, sevgi dolu bir kaybolmuşun hikâyesidir. Karakterlerimizin başına ne gelirse gelsin, bizde gerçeklik hissi yaratan, hikâyesini umursamamızı sağlayan bir anlatıcıya hepimizin canı feda. Salvatore bu üçlemede, herhalde Drizzt serisinin en güçlü, en edebi, en canlı hikâyesini anlatırken karşımıza varolmak, kimliğini bulmak, kendine ait olacak bir toplum, bir yer, sığınacak bir tanrı arayan bir gezgin, bir yalnız çıkararak gerçekten de hiç unutulmayacak bir karakter çalışması da yapmış oluyor. Ailemizi seçemeyiz, ama onun dışında herşeyi seçebiliriz belki de... Allah'ın arzı geniş değil miydi, diye seslenilenler gibi Drizzt de, o da çünkü aramaya başlıyor...tarihinin, geçmişinin, atalarının, genlerinin ona dayattığı herşeyi, değerleri, bakış açısını, inancını ve yaşam biçimini reddederek arıyor, arıyor, arıyor. Aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır, diyen o kadim ve güzel söz, sanki Drizzt için de söylenmiş gibi.. Benim için çok ama çok özel bir eser bu. Kimlik meselesini çok önemsediğimi daha da net görüyorum..bir karakterin hayatının birden bire değişmesi, bambaşka bir hâl alması, dönüşmesi beni çok etkiliyor...yoksa benim kırk beşlik hayatımın büyük bölümü de böyle geçtiği için mi acaba? Katzenbach'ın Psikoanalist'inde ya da Rice'ın Vampirle Görüşmesi'nde büyük heyecanla okuduğum bu dönüşümler, bu ağrılı sancılı devrimler Anayurt'ta ve üçlemenin diğer kitaplarını okurken de aynı hissi verdi bana. Drizzt ararken, aradığı kara elfe dönüşmeyi beklerken ve bunun için mücadele ederken bize aslında insan olmanın güzelliğini ve insana teklif edilen büyük macerayı ve keyfi hatırlatıyor, buna dikkat çekiyor. İnsanın yüceltildiği, insan olmanın onurunu biraz da reddetmekte, uymamakta, aramakta, bir yola kendini vurmakta bulan bir eser bu. Yazarımız bu ilginç, güçlü, sevgi dolu kara elf aracılığıyla onun ahlâki arayışlarından yola çıkarak dünyada en önemli maceranın belki de kendimizi bulmak olduğunu söylemek istiyor. Ve bunu rahatça okunan, keyif veren, yalın ve basit bir dille yapıyor. Salvatore bildiğim kadarıyla hâlâ drizzt'in maceralarını yazmaya devam ediyor. Bir kaç devam kitabını okudumsa da savaşmaktan başka bir özelliği olmayan, anayurt, sürgün-göç üçlemesindeki derinliğin ve orijinalliğin kaybolduğu eserlerdi ve bu yüzden devamını getirmedim... Ama, ne olursa olsun, Drizzt Do'Urden candır. Demedi demeyin:)
Anayurt - Unutulmuş Diyarlar
Anayurt - Unutulmuş DiyarlarR. A. Salvatore · Laika Yayıncılık · 20011,124 okunma
··
365 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.