Emel Aslan'ın eğer yanılmıyorsam ilk eseri bu kitap. Okuduktan sonra dergiye inceleme yazdım, ama buraya yazmayı galiba unuttum. Aradan geçen zamana rağmen aklımda kalanlar: yazarın neredeyse bütün hikâyelerinin hedefine ulaşmış olması, bir veya belki iki hikâyede daha uzun yazılmayı gerektirecek bir konunun kendini hissettirmesi, hayvanların hikâyelere katılma biçiminin takdiri hak ediyor oluşu. Bir başka nokta, yazarın türkçeye hâkimiyeti, ve bunun kendini üslupta hissettirmesi oldu. Sanki her yazar bu konuda iyiymiş gibi düşünüyoruz belki, ama hayır, böyle olmayan örnekler görüyoruz; işte bu anlamda Emel Aslan takdiri gerçekten hak ediyor.
İyi hikâyeler, iyi anlatımlar, doğru kurgular... daha iyi anlatma gayretleri, daha iyi öyküleme çabaları... ülkemiz polisiyesinde çok güzel çalışmalarla karşılaşıyoruz, ve yazarlarımızın daha iyi, daha nitelikli eserler ortaya koyması çıtayı daha yukarı taşıyor. Emel Aslan'ın Suç ve Bela Öyküleri, işte bu çıta yükseltme gayretinin nitelikli, temiz bir örneği. Kesinlikle öneririm.