Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

167 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Sarsıcı ve etkileyici bir “siyasi kayıtsızlık” uyarısı
“Pereira İddia Ediyor” son derece başarılı bir faşizm eleştirisi, ama ondan daha önemlisi çarpıcı, sarsıcı, etkileyici bir “siyasi kayıtsızlık” uyarısı. Belki bu yüzden Pereira ile özdeşleştim okurken ve her satırında “acaba ben olsam şimdi ne yapardım?” dedim. Kendimi yaşlı, umutsuz, yorgun Pereira kadar cesur bulmadığımı incelememe daha başlamadan üzülerek itiraf edeyim ki, Pereira’nın asil duruşundan kendime haksız yere pay çıkartmayayım. Mekan Portekiz’in başkenti Lizbon. 1938 yılının sıcak mı sıcak Ağustos ayı. Yönetimde Portekizlilerin meşhur, gitmek bilmeyen diktatörü Antonio de Oliveira Salazar var -Salazar 30 yıl boyunca, 1962’ye kadar yönetti Portekiz’i. Avrupa’da diktatörlükten en son kurtulan ülke Portekiz-. Hitler’in çizmeleri tüm Avrupa’da duyuluyor. İspanya’da diktatör Franco Cumhuriyetçilerle 2 yıldır savaşıyor. Portekiz bu iç savaşta tabii ki faşist Franco rejiminin yanında ve askeri destek veriyor. Yahudilere ve diğer azınlıklara tacizler başlamış. İşkenceci gizli polis Cumhuriyetçi gençleri avlıyor. Faşist yönetimlerin olmazsa olmazı sansür mekanizması kurulmuş; ülkedeki tüm gazeteler ya aynı haberleri veriyorlar, ya da sabun köpüğü yazılarla sayfa dolduruyorlar -ne komik değil mi?-. Kahramanımız Pereira yaşlı, yorgun bir gazeteci. 30 yıl aktif habercilik yaptıktan sonra ikinci sınıf bir gazetenin kültür köşesi editörlüğüne razı olmuş, karısını kaybettiğinden bu yana hayata bağlılığını da kaybetmiş, hep aynı şeyleri yaparak sessizce ölüm saatini bekleyen şişman bir ihtiyar. Devlet sansüründen kaçmak için sağduyunun yeterli olduğuna inanıyor, ona göre kimsenin “yoldaş”ı olmaya gerek yok. Gazetedeki kültür sayfasında direnişle ilgili 19. yüzyıl Fransız öyküleri yayınlayarak üstü kapalı bir muhalefet yapmaya çalışıyor ve bu duruşundan memnun. Pereira’nın uyanışı, hem doğmamış oğlunun, hem de üstü kapalı yansıtmaya çalıştığı “siyasi vicdan”ının yerine koyduğu genç Monterio Rossi ile tanışması ile başlıyor. Gazetede stajyer olarak işe almak istediği Monterio’nun yazdığı keskin muhalif eleştiriler işine yaramamasına karşın Pereira, yavaş yavaş, zamanın kendisinden taraf olmasını talep ettiğini ve artık özverili siyasi eylemler yapması gerektiğini fark ediyor. Bu kısacık roman bir çok açıdan etkileyici. Metaforları başarılı kullanmış Tabucchi. Hep aynı kafeye giden, maydanozlu peynirli omlet ve limonata dışında bir şey denemeyen, karısının fotoğrafı ile dertleşen Monterio sayesinde alışkanlıklarına ölesiye bağlı, rahatına düşkün, sessizce ölümünü bekleyen entellektüel kesim ile tanışırız. Monterio’yu işe alma sebebi, bir ön hazırlık olarak, hayattaki yazarların ölüm duyurularını hazırlamaktır -zira hepsi hali hazırda mezardaki kadar sessizdirler-. Sağlığı için zayıflaması gereklidir Pereira’nın; aynı siyasetle ilişkisinde olduğu gibi rejimi ile ilgilenmesi gerektiğini bilir, ama ölümüne neden olabileceğini bilse dahi kaçınmak daha kolay gelir. Roman son derece akıllı ve çarpıcı bir sonla biter ve biz miskin Pereira’nın yücelişini görürüz. Tabucchi’nin yazım tarzı çok farklı; Calvino’ya benzetiliyor. Konuşur gibi kurulan kısa cümleler, çabuk çabuk, sanki “unutmadan yazayım” der gibi bağlaçlarla ucuca eklenmiş. Anlatan 3. şahıs cümlelere çoğunlukla “Pereira iddia ediyor” diyerek başlıyor, ifade alıp polis tutanağı yazıyormuş edasında. Artan endişeyi, Pereira’nın saçma ve konuyla bağlantısız cümleleri ile anlıyoruz; bir anda havadan veya diyetinden bahsetmeye başlaması gibi. Bu saçmalık okuyucu olarak bizi hem sevindiriyor, zira Pereira’nın ataletinden uzaklaştığını fark ediyoruz; hem de tedirgin ediyor, çünkü artan riski hissediyoruz. Tabucchi bir İtalyan yazar ve bu romanı Berlusconi karşıtlarınca görüşlerini desteklemek üzere kullanılmış. Yazarımızın romanında tariflediği ve içten içe hayal ettiği rüyası gerçekleşmiş de diyebiliriz buna… Bu kısacık çarpıcı romanı ben çok beğendim, okumanızı öneririm. Ataleti yüksek kayıtsızlar grubunun bir üyesi olarak, kayıtsızlığımıza karşı Tabucchi’nin tutkulu uyarısını dikkate almamız gerektiğini düşünüyorum.
Pereira İddia Ediyor
Pereira İddia EdiyorAntonio Tabucchi · Can Yayınları · 200576 okunma
··
103 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Ellerine sağlık arkadaşım, sanırım ben Tabucchi'de yanlış ata oynadım. Bir sonraki seçimim bu güzel incelemen ve beğenin üzerine Pereira olacak.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Pereira'ya şans ver arkadaşım, pişman olmayacaksın.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.