zaman bir yılı daha süpürdü
baktın mı
geçmişin temiz mi
temiz mi yürünen sokaklar .
kimsenin gördüğünde mutlu olduğu biri olmasan
dert etme , kendi gördüklerin ile mutlu ol
bakarsın gelecek yıl daha az üzülürsün
ama bu yıl ki acını yine de unutma olur mu
attığın adımların
seni göğe çıkarmaz ama uçurumdan atabilir
kahve içeceğin insanları da iyi seç
içilen kahvenin hatrı , tadından daha acı
inan ki , 40 yılın hatrına
bir fincan kahve içilmeyecek insanlar tanıdım
selin hükmü okyanusa geçmez
aşk bu , bir tatlı telaş hali
insan hiç koşarken adımlarını sayar mı
ama
kimilerinin peşinden koşulmaz öyle adımları saymadan
bazılarının dönme ihtimali
senin ölme ihtimaline denktir sanırsın
gideni ayak izlerinden arama
bulduğun başkası , kaybettiğin sen olursun
gündüz gördüğün kabusların çığlığını gece duyarsın
geceye de yolun düşmeyegörsün
sabaha çıkmaz sokaklar
bilir misin , kimine güneş hep aynı yerden doğar
gözlerin kapalı bile ağlasan gözyaşı dışına akar
aradın mı bir şeyi yıllarca hırsla , öfke ile umut ile
boşuna arama , ya bulduğun aradığına benzemiyor yada sen aradığına .
bir yalana inanmak
ya da bir gerçeğe inanmamak korkusu hepimizde
yalana inananlar aşık , gerçeğe inanmayanlar yalnız
seraptır korkusu ile kaç cenneti geride bıraktık
zamana bıraktık onca şeyi
çatısı çöktü üstümüze yılların
zaman bizim içine attığımız mezarlık
biz çürümeyi yaşamak saydık .
sen , asla bilmediğin yerlerde kaybolmaktan korkma
ezberlediğin kaldırımlara adres sormaktan kork .
kıyafetin yakışanını giy , müziğin güzelini dinle
sorarlarsa sana gülüşlerinin nedenini
çirkindi dünyanız , ben güzellikleri ayıkladım dersin .
hiç söylenmemiş hikayeler anlatabilirim sana
hayatın kader diye ömrümüze yamadığı .
her çocuk ağlayarak doğar
sadece bazıları susar
bir dönme dolap güzergahında geçecek ömrün
başladığı noktada biten hayallerin
hep mideni bulandıracak
doğum ile başladı bu gerisayım
kaçta duracağını henüz bilen yok
beni baştan yarat diyenlere sor bakalım
hangi acısının tadına doymamış .
gülün dikenidir sana aşığım diye sunulan
sahi , onuncu köyün yolunu daha bulan olmadı değil mi
bazıları öyle kolay umutlarını kaybetmiyor , çalıyorlar
sen tüm umutlarını kaybet öyle tanış kendinle
ve en yakın labirente gir
çıkamamaktan değil , girmelerinden kork
umut benim gördüğüm en güzel rüyaydı
hani sabahına kabuslar düşen .
umutlar da öyle tükenip bitmez
birinin bittiği yerde diğeri başlar
aşk gibi azala azala .
ve öyle merasimi olmaz aşkın
mezarı iki kişi kazarsın
tabuta seni koyarlar
öyle ya , açıkarttırması da olmaz aşkın
en az veren de kalır kalbin
merhamet mi arıyorsun
salla dünyayı az dibinde kaldı
aşk da adalet arayanlar
daha katilleriyle tanışmamışlar
aşk şaka yapmaz , gülmeyi bekleme
bazen gitmek istersin , gitmek yetmez aklın kalır
bazen de kalmak istersin , kalmak yetmez aklın gider .
bak
geviş getiriyor karşımda bir aşk
içime sindiremediğim ayrılıklar
kafa tasımı çatlatır gibi anlayamadıklarım
direği çökmüş bu gökyüzünün , çatısı çökmüş zamanın
ayaklarımın altında eziliyor dilek tuttuğum yıldızlar .
mutluluklara çomak sokan insanlar
bir zaman açılmaz dediğim bu dudaklar
şimdi bak güzel bir beddua aralar
gecelerimi süslesin ilmik ilmik döktüğünüz yaşlar .
bu hayatta
ne varsa sonradan öğrendiğim
keşke hiç öğrenmeseydim .
ne de çok bilirmişim
ölmeye itirazın varsa yaşamayı öğren dediler
öğrendim kimsenin bilmediğini
anlatmak tercih , anlaşılmamak kader
anlaşılmak başka mevzu
çatlatmaya değmez kafanı
çıkmaz buralarda anlayan seni , beni , kimseyi
ben anlamam , anlatma mesela seni
ve yalnızlığımız inan en güzeli
gelen olmayınca gideni aratmıyor
sokakları boş , adres soran olmuyor
unutulmuş mazisi şehrimin
düşünmek pahalıya mal olur buralarda
üç kalemde hayat bilgisi
düşünme , duyma , anlama , hikaye gerisi
ve lambalar dinleniyor karanlık sokaklarda
gölgeler sevişsin yeter bize
hepimiz birbirimize benzeriz karanlıkta
kimseyi fazla tanıma
kimseyi kendinden çok önemseme
bilirsin ya , Allah kerim ..
başkalarının düşüncelerine saplarsın aklını
başkalarının niyetlerinde bulursun kendini
sırf onlar öyle istiyor diye mi ? Sonrası mı
kendine saygını yitireceksin
avucunda buruşacak zaman , bir ucu yırtık anılar
bezden bebek kadar , topaç büyüklüğünde kalbin
bir su tabancası mesafesinde
parmaklarının ucunda mutluluğun
oyuncak sepetine sığmış
üstü açık tüm hayallerin
olur da gözlerin açılır bir elma şekerine
belki bi koşu alıp gelmem
belki giderim
hiç dönmem ..