Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Babalar ve Oğullar
Öncelikle hepimizin de bildiği gibi rahmetli Rus ağabeylerimiz zamanında öyle bir yazmışlar ki günümüzü bırakın gelecekte okuyacak insanlar bile kendi yaşamlarında “evet, bu doğru” diyecekleri şeyler bulabilirler. Gelgelelim rahmetli Ivan Sergeyeviç Turgenyev ustanın yazmış olduğu “Babalar ve Oğullar” diye Türkçeye çevrilmiş olan Отцы и дети eseri yağ gibi kayan Ergin Altay’ın Türkçemize çevirisi ile okurken bugün çevremizde dahi görebileceğimiz birçok benzerlikleri ve ikircikli durumları okuyabiliriz. Genel olarak kitapla alakalı yorumlara baktığımızda nesil çatışması dendiğini görürüz. Doğrudur lakin aynı şeyi tekrar etmenin de mantığı pek yoktur. Gel gelelim içten ve samimi olalım, o, affınıza sığınarak, terbiyesiz, küstah, köpeklere layık, adi Bazarov ile onun biricik anası ve babası arasında geçen konuşmaları okurken içimiz burkulur, okurken neler deriz aklımızdan kim bilir. Bir karakter bu kadar adi bu kadar alçak olabilir belki. Der idim okurken “e be adam! Eee ne oldu? Adam mı oldun öyle düşünerek” vs. Her şey bir yana, Bazarov’a karşı olan öfkemi dile getiremeden edemedim kusura bakmayın. İşin ilginç yanı kitabı okurken belli aralıklar ile aklıma rahmetli Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu geldi. Gerek Arkadiy’in amcası ile konuşurken aralara Fransızca cümleler katması, gerekse de adi Bazarov’un annesinin hazırladığı o sofradaki anne ile babasının o tedirginlik içindeki garip mutluluğu. Alakası yokmuş gibi gözükse de sonuçta çiftlikteki adamın ne kadar Alman bir fizikçi ile alakadar olması gerekirse benim kuruduğum alaka o kadardır her halde. Protagonist olan Arkadiy’in amcası Pavel Petroviç’e baktığımızda 19.yy. Rus topraklarının ne gibi bir asimilasyon içinde olduğunu bariz bir şekilde görebiliriz. Gerek konuşması gerekse de giyinişi Rus topraklarına giren kültür emperyalizmini beyan etmektedir. Bir baba oğlundan ne ister? Veya şöyle de sorabiliriz ne kadar ne isteyebilir? Beklentiler ve gerçeklik birbiri ile o kadar sert çarpışır ki sabah Van kahvaltısı yaparken akşamleyin Tasikmalaya kentinde Babi Pangang yerken bulan babaların hallerini görünce Meksika duvarını gören göçmenler gibi şaşırır kalırız. Bazarov ile Pavel Petroviç arasındaki konuşmalar çok hoştur, insanı kendinden alıyor, hatta bazen hafiften kendi çevreniniz sorguluyor “aslında, doğru diyor” derken kendinizi bulabilirsiniz. Burada size fragman bile versem konuşmalarından, “spoiler” içerir her türlü. O yüzden veremem. Gel gelelim Odintsove ablamıza ve kardeşi Katya'ya. Kendi şahsi görüşüm, evet Odintsove ablamız çok çekti, çok şey yaşadı, çok şeye tanık oldu ama bu kadar “çok”luk hali tam olarak beni Katya”nın o ablasının gölgesinde büyümesine rağmen ablası ile kıyaslanabilir bir halde olması kadar etkileyemedi. Zaten o kadar “çok” yaşanmışlığın bir insanı getirebileceği halde getirmesine rağmen Katya gibi olsaydı, işte o zaman işler çok farklı olurdu. Herkes kendince bir gerçeklik ve hayat dersi çıkaracaktır. Ebeveynlerinizin değerini bilin. Nesil çatışması olmak zorunda, eğer yeni nesil ile bir önceki nesil aynı ise, işte o zaman o toplumda bir sıkıntı var demektir. İyi okumalar.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,9bin okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.