Fatih abii...
Ah ne zamandır okumuyordum kitaplarını
Kısa kısa hikayelerden oluşan bir kitap ve bir çok konuya değinilmiş.
•İnsan olmayı ve insan kalmaktan,
•Çocuklarının ağlaması duyulmasın diye ağızları kapatan annelerden,
•Vatan sevgisinden,
•Şehirlerin insanlar gibi ruhları olduğundan,
•Hakkın, doğruların artık konuşulmadığından,
•Ayasofya'nın bizim mabedimiz olduğundan,
•Batı denen "puta" taptığımızdan,
•Hayallerimizin büyüklüğünden dolayı önümüze çıkan engellerden, içimizdeki ve dışımızdaki düşmanlardan,
•Kardeşliği unuttuğumuzdan,
•İnanmanın ve hayal kurmanın öneminden,
•Dertli olması gereken gençlikten,
•Dünyanın fani olduğundan Necip Fazıl'ın dediği gibi "Fazla ciddiye almayın dünyayı, nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız"
•Hepimizin günahkar olduğu ve insanlığın son kıyısının kişinin kendisi olduğunu,
•Unutmanın da bir nimet olduğundan,
•Uygarlık denilen (Batı özentilerinin) yok etmekten başka hiçbir şey olmadığını,
•Bazen susmanın bazen de konuşmanın iyi olduğundan,
•Vebalimizin büyük, yükümüzün ağır olduğundan,
•Yaşama sevdalı olduğumuzdan,
•İnsanı yaşat ki devlet yaşasın,
•İnsanlığın kendi dilinin olmasını,
•Zulüm düşmana da yapılsa zulümdür ve zulme sessiz kalmak da zulümdür,
•Gönülleri terbiye etmek gerektiğini,
•Bir çocuk gülüşüyle, doydum demesiyle bayram yaşamayı
Ve daha bir çok kalbe dokunan meseleleri kaleme almış.
Ya evet ne kadar da haklısın diyerek geçiyor tüm sayfalar
Belki de söyleyemediğimiz herşeyin dile getirilmiş halı bu kitap.
Bizim eksikliğimizin, tükenmişliğimizin, geçmişimizi sildiğimizin bir göstergesi.
Çaresizliğimizin anlatıldığı kitaptır belki de اقرا
Kitabın her cümlesini yazmak isterim anlatılmayacak kadar derin bir kitap :)
Herkesin okumasını tavsiye ederim