Her insan az ya da çok uzayı merak eder ama bu alanda
yatırım yapmak söz konusu olunca bazı kişiler için bu,
paranın havaya saçılmasından farksızdır. “Uzay,
yıldızlar, Ay… Hepsi tepemizde duruyor işte, nesini
araştıracağız?” diyenleri mi istersiniz yoksa “Henüz yerin
altında ne var, onu bilmiyoruz. Önce Dünya’yı iyice tanıyalım,
ne işimiz var uzayda!” diyenleri mi… Uzay araştırmaları
sayesinde öğrendiklerimizin bilimi ne kadar ilerlettiği
kuşkusuz çok önemli bir konu fakat artık uzayla ilgisiz gibi
görünen herhangi bir araştırma bile bir şekilde uzay araştırmalarına dayanabiliyor.
Dahası bu araştırmalar sayesinde elde edilen pek çok buluş sayesinde günlük
hayatımızın değiştiği de yadsınamaz bir gerçek. Söz konusu buluşların neler olduğunu
bilmek sizi epey şaşırtabilir çünkü başta bu buluşların uzayla alakasını kurmakta zorluk
çekebilirsiniz. Elbette hepsinin kendisine göre bir hikayesi var. İşte aklıma ilk gelenler:
İtfaiyeci giysisi, şarjlı süpürge, lazerli göz ameliyatlarında kullanılan göz takip sistemi,
binalar için kullanılan amortisörler, güneş panellerinde kullanılan fotovoltaik hücreler,
kartuş filtre ile su filtrasyonu, kablosuz kulaklıklar, telefonlarımızda kullandığımız
kamera sistemi, bebek mamalarında kullanılan ve insan vücudu tarafından
sentezlenemeyen iki temel yağ asidini içeren yosun bazlı bitkisel bir gıda katkısı, hava
temizleyici, taşınabilir bilgisayar, LED, bilgisayar faresi… Liste uzayıp gidiyor gördüğünüz
gibi.
Kısa süre önce açıklanan ulusal uzay programımız, bu anlamda ülkemiz için önemli bir
haber. Konu çok boyutlu olduğundan yazarlarımızla daha önce Clubhouse platformunda
birkaç defa tartıştık, fakat açıklanan hedeflerin bu alanda çalışan veya çalışmayı
düşünen insanlarımız için büyük bir motivasyon kaynağı olacağı konusunda hemfikir
olduk. Uzay araştırmaları konusunda mevcut ekosistemin bu hedeflerle gelişeceği ve
zaman içinde ilginç açılımlar sağlanarak şu anda ciddi bir sorun olarak karşımızda duran
beyin göçünü yavaşlatabileceği de dikkate değer konular arasında.