ne zaman diye sorma, ne zaman
yaprağın fetreti gülün kıyamına
gülün kıyamı ağacın isyanına
dönerse işte o zaman
acının vergisini verdik, gülün haracını ödedik
hüznü demirbaş defterinden düşmeye geldi sıra
senin umarsız gözlerin
mahzun eşkiya ateşleridir
tutuşur rüzgarlı bayırlarda