Gönderi

336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hep söylüyorum ve ısrarla da söylemeye devam edeceğim. O gün gerçekten neler yaşandığını bilmeden, ideolojik bağnazlıkla hamaset üretmek, yalan ve iftiralarla tarihi tahrif etmek, efsanelerle gerçeği gölgelemek kolay... Zor olan gerçeği tüm çıplaklığıyla ele alıp, hakkı teslim etmek... Antalya Darülmuallimin Mektebi'ne gidebilmesi için yaşı, ailesi tarafından üç yaş büyütülen Dürdali Karasan'ın henüz 14 yaşında iken, I.Cihan Harbi'nin en sıcak günlerinde askere alınması ile başlayan savaş günlüklerini okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. O yıl, asker ihtiyacından dolayı 17' ye düşürülen askere alma yaşı nedeniyle, gerçekte 14, kağıt üzerinde 17 görünen Dürdali Karasan, İstanbul İhtiyat Zabiti Talimgahı'nda aldığı kısa eğitimin ardından, 1916'da Suriye-Filistin Cephesi'ne gönderilir. Gazze Muharebesinde yaralanır, Nablus Muharebesinde esir düşer... İngiliz kontrolündeki Seydibeşir Esir Kampı'nda iki yıl esaret hayatı yaşar. Esir düşmeden önce Arap aşiretler elinde insanlık onuruna aykırı türlü muamelelere maruz bırakılır, ihaneti iliklerine kadar hisseder. Savaşın ardından evine döndüğünde vakit kaybetmeden İstiklal Harbi'ne katılır. "Vatan esir edilmek isteniyorsa benim hürriyetimin ne manası var," diye düşünmektedir. Çünkü esaretin ne demek olduğunu Seydibeşir Kampı'nda öğrenmiştir. 9 Eylül'de İzmir'e ayak basan ilk askerler içindedir. Üçüncü kez askere çağrıldığında sene 1942'dir. Dürdali Karasan'ın günlüklerini okurken hislerinize hakim olmakta zorlanacaksınız. Açlık, yokluk ve imkansızlıklar içinde verdiği mücadeleye, sabır ve metanetine, henüz çocuk yaşta gösterdiği cesarete hayran kalacak ve bundan sonra bu konular hakkında yorum yaparken iki kere düşüneceksiniz. Kitabı hazırlayan Şeref Karabağ, Dürdali Karasan'ın günlüklerini başka günlükler ve hatıratlarla da karşılaştırarak doğrulatma yolunu seçmenin dışında dipnotlarla da zenginleştirerek ortaya müthiş bir iş çıkartmış. Bence herkesin mutlaka okuması gereken eserlerden biri... Son olarak şunu söylemek isterim ki; tarihimizin masallara, uydurmalara ve gerçek dışı rivayetlere ihtiyacı yok. Sadece gerçekleri bilmek yeterli. Efsaneler gerçekleri gölgeler çünkü...
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?
Paşam Nereye Kadar Çekileceğiz?Mehmet Dürdali Karasan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202047 okunma
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.