Kitap iki zaman arasında gidip geliyor , her iki taraftada tek bir gizem üzerinden gitti, özellikle günümüz bölümlerinde konu biraz kendini tekrarladı . 700 küsür sayfadan ziyade bi 450-500 sayfa olsa tadından yenmezmiş. Fantastik serilerin özellikle ilk kitapları ,epik olmadığı sürece okuyucuyu sıkmamak için bu kadar uzun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Kitabın özellikle fantastik zamanda geçen kısımlarını daha çok sevdim. Oralarda bi aksiyon dozu da yüksekti . Biraz konudan bahsedeyim; Alara bir gün uyanıyor ve kendini bir ormanda buluyor. Sonrasında onu tutup evlerine götüren kişi ve evdekilerden öğrendiği ; 3315 yılında olduğu ve kimsenin insan olmadığı, kendisinin ise ne olduğunu bilmediği. Adını falan hiç birşeyi hatırlamıyor. O zamanda uyuduğu vakitte ise 2015 yılında uyanıyor , burda Alara kendini biliyor ve 3315 de yaşadıklarını rüya olarak görüyor. Yani kitapta ilk görünen şey, Alara ‘nın aslında 2015 de yaşadığı ve her uyuduğunda rüyasında 3315 yılında yaşadığı. Günümüz kısmında iki zamanı da hatırlıyor ama gelecek kısma geçtiği zaman geçmişi hatırlamıyor. . Günümüz kısmında psikolojik sorunlar yaşadığını düşünürken arkadaşının ve ailesinin de bir yerden sonra kendisinden bir şey sakladığını farkediyor. Rüyalarına engel olamıyor ve onların gerçek olup olmadıklarını öğrenmek için çaba harcıyor ve bu çabalarında ne yazık ki ona yardım edecek kimsesi yok. Herkesin tek söylediği bunu kendi başına bulması. . Gelecek zamanda ise kendisinin baya özel güçleri var ve bir kehanetin parçası. Buradaki evren çok daha güzel fakat burda da öğreniyor ki kendisi dışında herkes herşeyin farkında , geçmişini bilmediği için burdaki hayata adapte olmaya çalışıyor,ona engel olan düşmanları da var.

Mavi AyAslı Atılgan · Epsilon Yayınevi · 202171 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Özkan