Gönderi

696 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nasıl anlatırım hislerimi bilmiyorum ama bu kitap beni parçalara ayırdı. Bildiğin kırıldım yani, açıklayamıyorum. Serinin en iyi kitabıydı, o kadar farklı duyguyu aynı sayfada, aynı bölümde yaşadım ki allak bullak oldum. Kitapla ilgili tek sıkıntım aşk üçgenlerinden nefret etmem, ama yazar bir şekilde bunun gereğinden uzun yaşanmasına engel olmuş. Tessa iki aşkıyla da bir ömür geçirdi, epilogue’u okurken o kadar üzüldüm, sevindim ve ağladım ki... Belki ben çok abartıyorum hislerimi, belki PMS’tendir ama işte, mahvoldum. Jem’in gidişi, Will’in gelişi, Tessa’nın meleğe dönüşmesi; Henry’nin sakatlığı, Cecily, Sophie’nin shadowhunter olması... O kadar çok duygulandığım şey oldu ki. Pek anlam veremediğim bir diğer şey yazarın kolaya kaçarak infernal device’ları Mortmain’in yaşamına bağlaması oldu, o ölünce ölmeleri falan. Kesinlikle uzatmak istemediği içindi bence, yoksa o iblisler neden ölsün ki Mortmain de ölünce? Buradan bir kitap daha çıkardı bence ama yazar trilogy olsun demiş, iyi de demiş, daha uzun seriler yoruyor insanı. Baya iyiydi ya, atlatamıyorum bir türlü. Bitirdiğimden beri düşünüyorum, aklım sürekli buna kayıyor. Keşke bir daha en başa dönüp hiç okumamış gibi deneyimleyebilsem bu kitabı.
Mekanik Prenses
Mekanik PrensesCassandra Clare · Artemis Yayınları · 2020967 okunma
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.