Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

55 syf.
4/10 puan verdi
Yüzüklerin Efendisi Spoiler ( Hadi ama kaldı mı izlemeyen?)
Üzülerek söylüyorum ki, 55 sayfacık olan bu kitabı sürünerek ancak bitirebildim. Hayatın her alanına dair fikirlerin paylaşıldığı bir kitap okuma fikri beni cezbetmişti. Geriye dönüp bakınca gerçekten tam olarak ne beklediğimi ben de bilmiyorum. İlk defa Halil Cibran'ın kaleminden çıkmış bir eser okudum ancak pek memnun olduğum söylenemez. Kitap incelemesi yazan birçok kişi gibi ben de edebi bir eleştirmen değilim, sadece kitapta verilen fikirleri ve bende oluşturduğu duyguları aktarmaya çabalıyorum. Bu kitap neden bu kadar beğenilmiş sorusuna yanıt almak için birçok inceleme okudum ancak beni tatmin edecek bir cevaba ulaşamadım. Olumsuz incelemeler -eğer varsa- 1800'ün üzerinde incelemenin arasında kaybolmuş. Öncelikle kitaptaki anlatımın ana karakterimize kutsallık yüklediği çok aşikâr. Tabii ki kitabın adı "Ermiş" diyeceksiniz ancak kitabın adı "peygamber" olsa daha iyi. Bir dakika! Yoksa zaten öyle mi? Her neyse. Son perdede Gandalf'ın gemiye binip orta dünyayı terk etmesi gibi, Ermiş'imiz de uzak diyarlara yol alacak ancak gitmeden son bir kelam etmek istiyor. Bunu gören masum köylüler vedayı uzatmak ve Ermişle birlikte biraz daha vakit geçirmek için onu soru yağmuruna tutuyorlar. Böylelikle farklı farklı konular hakkında gelen sorulara Ermiş kişi birer birer cevap veriyor. Her bir soru için 1-2 sayfa ayrılmış bu da sürekli konudan konuya atlamak demek. Bölümler arasında bütünlüğün olmaması dikkatin sürekli canlı kalmasını gerektiriyor. Bu da kitabı okumayı zorlaştırıyor. Benim gözümde kitabın beğenilmesinin en büyük sebebi tam sosyal medyalık malzeme içermesi. Gözünüzü kapatın, rasgele bir sayfa açın, rasgele bir paragraf seçin ve paylaşın. İçeriğin kalitesinden bağımsız olarak, bence bu bir gerçek. Bu durum kitaptan soğumaya sebep oluyor mu? Belki, ancak genel olarak beğendiğim kitaplara bakılınca onlar da popüler kültür malzemesi olmuş kitaplar. Mesela "Tutunamayanlar". Yani bu durum kitaptan soğumak için yeterli bir sebep değil. İçerikten devam edelim. Peygamberimiz, yok yok dervişimiz, şey yani Ermiş'imiz başlıyor hayat hakkında atıp tutmaya. Çok çalışın ancak kendinizi çok da yıpratmayın. Aşık olun ancak, kör de olmayın. Şunu yapın ancak o kadar da yapmayın. Böyle çelişkili çelişkili bir takım felsefi cümleler. Net bir şey söylermiş gibi yapıp, tamamen soyut ve ucu açık cümleler kurarak beni çileden çıkardı. Kitabın ortalarına doğru iyice sinirlendim "Bu yaşımıza geldik, bir de senden hayat hakkında akıl mı alacağız" diye çıkıştım. Sonra tam da bu amaçla kitaba başladığımı hatırlayarak biraz kızardım, biraz morardım. Sanıyorum kitabı okurken dikkatimi yeterince veremedim, Ermiş kişi de dikkatimi yeterince çekemedi. Bu sebeple sayfalar birbirini ardına ilerledi ancak kalbime dokunacak tek tük cümleler dışında yazar beni yeterince etkileyemedi. Belki daha sonra tekrar okurum diyerek kendimi kandırıyor ve bu incelemeyi burada noktalıyorum. Çünkü henüz böyle bir şey görülmedi.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,2bin okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.