Gönderi

- Şurasını da belirteyim ki insanlar beni fazlasıyla düş kırıklığına uğrattılar, dedi sonra. Benim çocuklarım olduklarını herkesten çok yineleyenler, bana daha iyi tapabilmek bahanesiyle, yeryüzünde kendileri için hazırladığım her şeye sırt çeviriyorlar. Evet, beni babaları olarak adlandıranlar, bana olan aşkları yüzünden, zayıfladıklarını, acı çektiklerini, kendilerini birçok şeyden yoksun bıraktıklarını görmekten haz duyacağımı nasıl düşünebilirler? .. Bunun bana hiçbir yararı yok. Sizin kendi çocuklarınız için yaptığınız gibi, ben de en güzel gizlerimi fundalıklar -Paskalya yumurtaları- altına sakladım. Ben, her şeyden önce, bunları aramak için azıcık yorulanları severim. Kullandığım bu Tanrı sözcüğünü ele alıp tarttığım zaman, onun neredeyse özden yoksun olduğunu, boş olduğunu saptamak zorunda kalıyorum; onu böyle rahat rahat kullanmamı sağlayan da bu işte. Biçimsiz bir vazo bu, kenarları alabildiğine genişleyebilen bir vazo, herkes ne koymak isterse o vardır içinde, her birimiz ne koyduksa yalnız o vardır. İçine en büyük gücü boşaltırsam bu kaptan nasıl korkmam; aşkla doldurursam nasıl olur da kendi kendime karşı dikkatli, her birimize karşı iyi olmam? Ona yıldırımı katarsam şimşek - kılıcı beline takarsam, fırtına önünde titreyip ürpermem artık, Tanrı önünde ürperirim.
Sayfa 165Kitabı okudu
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.