7-8 ayda bitirdiğim yüzümde hep tebessümlerle okuduğum tam bir başucu kitabıydı. Ortalama 3-4 sayfa ve büyük ölçüde birbirinden bağımsız bölümlerden oluştuğu için zamana yayarak okuması çok keyifliydi. Kitapta baskın karakterlerden olmasına rağmen filmlere aktarılmayan karakterleri ya da bildiğimiz bir karakterin farklı resmedildiğini görebiliyoruz. Mesela adının hakkını veren İnek Şaban, sözlülere ve sınavlara her zaman hazır bir karakter kitapta. Filmlerden hiç görmediğimiz olayların ya da karakterlerin oluşu, zaman zaman inceden eleştiriler, Turhan Selçuk çizimleri ve kitabın sonunda yer alan Hababam sınıfı ile ilgili gazete kupürleri de okumayı çok daha canlı kılıyor. Kitabın ilk sayfalarında Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı’nı kaleme alma sürecini anlatırken “Olaylar hızlı gitmek istiyor, yazı geride kalıyor “ demesi ve yeniden yazmaya oturduğunda “Çok düşündüğüm, uzun uzun hesapladığım, planladığım halde, gelişigüzel, hiçbir şey düşünmezmişim gibi, özentisiz , plansız, bayağı çarpıştırdım. Konumuz Hababam Sınıfı’ydı ya! Bu kadar düzen, bu kadar ölçü nesineydi. O zaman Hababam Sınıfı olmaktan çıkar, astsubay dershanesi olurdu.” cümleleri aslında yazıda da Hababam Sınıfı ruhunu nasıl korumayı başardığını çok güzel anlatıyor :)

Hababam SınıfıRıfat Ilgaz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20163,075 okunma

·

44 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Berna