Gönderi

Atatürk'ün düşünce yapısı
Genç adamı daha önceleri bulanık bir duygu sarmıştı: Ayaklanmak, isyan etmek istiyordu. Şimdi bu duygudan besleniyor ve daha belirgin çizgiler kazanıyordu. Voltaire, ona, feodal din adamlarınin mutlakıyetin önemli bir güç dayanağı olduğunu ve bununla savaşılması gerektiğini öğretmişti. Montesquieu'nün “güçler dağılımı” ve hatta Rousseau'nun “halk özerkliği”, ona, Abdülhamid'in despotizmi karşısında ulaşılması gereken seçenekler olarak görünüyordu. Fransız aydınlanması, onu, halkın gizli duran gücüne ve eğitilebilirliğine inandırdı. Dünyayı gerçekçi olarak, mistik örtüsünden sıyırarak görmesini öğrendi.
·
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.