··
293 views
Çok çok güzel bir inceleme/değerlendirme olmuş. Söz konusu kitabın ruhunu ve ideal bir okuma eyleminin nasıl olması gerektiğini harika aktarmışsınız. Tebrikler, teşekkürler...
Yazarlar yaşarken zengin olmaz zaten. Öldükten sonra basılır çoğunun kitapları. Öldükten sonra da zengin olmazlar. Duygu ve fikirleri mürekkepli kağıt gören yayınevlerini zengin ederler sadece. Öldükten 70 yıl sonra tüm telif hakları kalkınca...işte o zamandan başlayarak üne kavuşur pekçoğu...~
Teşekkür ederim inceleme için. Ben de özellikle şunu oku bunun mutlaka okunması gerekir gibi durumlara karşıyım ve çoğu zaman önceliğim bana iyi gelen bir yolculuk olacağını düşündüğüm kitaptan yana olur. Ve önyargı konusuna gelince bir yazarı bir sözünden cümlesinden dolayı okumaktan vazgeçen insanlar gördüm bana göre sanatı ortaya koyduğu eseri başka fikirleri başkadır ve ortada bir emek varsa onda mutalaka çıkarılacak dersler , kabul edilceke veya karşı çıkılacak görüşler vardır. Ben kitaba başlarken aldığım güzel - kötü , olumlu - olumsuz bütün yorumları bir kenara bırakıp başlarım çünkü olumlu yorumlarla başlasam belki de çok güzel olmadığı halde o yorumlardan etkilenip vay be çok güzeldi diyeceğim , olumsuz yorumlarla başlasam belki de güzel olduğu halde o kitabı kaybedeceğim o yüzden işte her şeyi bir kenara bırakıp başlarım. Sonra da dediğin gibi fikirlerimi karşıma alıp değerlendirmemi yaparım.
Güzel.. Ancak bir kitaba önyargısız yaklaşmakla eleştirel okuma meselesi birbirine girmiş sanki. Eleştirel yaklaşımımı kitabın bitirilmesi vaktine kadar saklayamam. Zira o vakit okumam; daha açık ifadesyle kitabın benimle konuşmasını monolog şeklinde icra etmiş olurum. Oysa ki eleştirel okumalarda bazen bir sayfada yarım saat düşüncelere daldığım çok olmuştur benim. Ki sonrasında beni oldukça tatmin eden çıkarımlara ulaştığım hiç de az değildir. Özetle, önyargısız eleştirel bir okuma metodu bir kitabın her sayfa ve her satırında mümkündür diye düşünüyor ve öyle okuyorum. Bir kitap ya da yazarı ne gereksiz iltifata boğar ne de onu sığ bir kalıba ya da bakışa mahkum ederim. Neyse odur. İyileri alır kötüleri tecrübe sandığına kaldırırım. Kitapların nesnel olduğu kadar hatta daha çok öznel olduğu bir yazın dünyasında her bir düşünce kırıntısına dahi komplekssiz rahatça, özgüvenle yaklaşabilmek entelektüel bir bakış açısına sahip olmanın olmazsa olmazlarındandır diye düşünüyorum...
Onun için başta uyarıyor siz bildiğiniz şekilde okuyun diye. Yani sizin bu anlamda doğrunuz sizin için daha önemli. Tabii bu öneri verilirken aynı zamanda nedeni de verilmektedir. Bu anlamda ön yargı ve eleştirel ayrımını yapmışsınız fakat şöyle bir durumu gözden kaçırmamakta fayda var, eleştiri çoğunlukla bir ön bilgi temeline dayanır. Sonuna bırakma açısından da, burada yazmış mıyım tekrar bakmadım da, aslında direkt sonu da değil, ondan bir süre geçtikten sonra değerlendirmenin daha faydalı olacağı kanaatinde ve tamamen Virginia ile aynı fikirdeyim. Ama tekrar belirtmem de fayda var, burada okuyucunun kendisi önemli, yani kendi okuma stiliniz buysa, faydayı bunda görüyorsanız o zaman doğru yöntem sizin yönteminizdir. Değerlendirme için teşekkürler, iyi okumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.