İki yıl önce okumaya başlayıp birkac sayfa okuyup bırakmıştım. Çünkü o zamanlar kitap değil paragraf bile okumaya tahammülüm yoktu. Çok yakınım okumuş ve benim yaşadığım birçok sorunu anlattığını söylemişti.Gözümün önünde kitaplığa her baktığımda göz göze gelip oku artık der gibi bakıyordu. Okumaya tahammül edemem mi acaba ? korkusu ile başladım iki günde okudum. Kitabın konusu psikoloji kendi de psikiyatrist öğrencisi olan Zeynep başından geçen olayi anlatmış. Çocukluktan itibaren sonradan yaşanan olayların bastırtiğimiz duygu ve düşüncelerimizin yıllar sonra hayalet gibi birden bire karşımıza çıktığından bahsediyor. Zeynep'in hikayesi de böyle başlıyor. Arabasini park ettiği anda kalbi çok hızlı atmaya göğsüne bir fil oturmuş gibi hissedip sol kolunun parmak uçlarına kadar uyuşur. Kendinin kalp krizi geçirdiğine emin olur. Can havliyle cantadan telefonunu alıp arkadasini arar. Arkadaşı koşarak gelip hemen acile giderler. Testler yapılır, kan, kalp testi, MR kalp krizi geçirmediği anlaşılır. Psikiyatrist gelir ve Zeynep'e anket verir. Zeynep şaşkınlık içinde kalp krizi geçirdiğinden emindi çünkü.. Ankette birebir yaşadıklarını görünce; kalp çarpıntısı, terleme, ağız kuruluğu, nefes almada güçlük, benliğin yabancilasmasi, göğüste ağrı, karıncalanma, baş dönmesi, öleceğini yada aklını kaybedeceğini düşünmesi.. Evet birçoğumuzun yaşadığı sorunlar; bizzat ben yaşadım başımı iki elimin arasına alıp "aklimi kaybetmekten korkuyorum" diyerek ağladığım çok oldu. Gece uykumdan nefessiz kalıp can havliyle uyanıp öleceğimi zannettiğim. Allah'ım lütfen şimdi değil çoçuklarim çok küçük diye dua ettiğim geceler oldu.. Önce Zeynep'te ne yaşadığını anlamayıp yaşadıklarının şaşkınlığı içinde kalır..Ama daha sonra ataklar tekrarlayınca artik dayanamayip psikoloji ilaçları almaya başlar. İlaçlari alınca sürekli uyumaya başlar ve bunun çözüm olmadığını kabul eder ve direnmeye son verir, artik "panik atak" yerine " panik misafir" demeye başlar. Sorundan kaçmak yerine sebeplerini ve nasıl yenebilirime odaklanır.. Kitabın bundan sonraki kısmı çocukluktan itibaren üstümüze yapıştırılan etiketlerden en önemlisi de kendimize yapistirdigimiz ve bu etkiketin dışına çıkmamak için bambaşka bir kişiliğe bürünmemizi ve hep üstünü kapatarak unutucağimizi zannederek aslinda, Allah beyni çözüm odakli yaratmisken biz zihnimizdeki düşünceleri susturmaya çalışıyoruz. Beyine savas açıyoruz. Beyinde olmadık anda askerlerini üstümüze saliveriyor.. Ben okuduğumda bu sonuçları çıkardım. Bir çoğumuzun evet bende yaşadım dediği çok bölüm var. Etiket ve etiketlendirme bölümü biraz uzun yazar anlaşılması için adım adım izlemiş..

Pembe Fili DüşünmeZeynep Selvili Çarmıklı · İnkılâb Yayınları · 20189,4bin okunma

··

26 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep