Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
İlk okumaya başladığımda Helmer'ın Nora'yı küçük tarla kuşum, küçük sincabım, küçük kuşum gibi hayvani hitaplarla sevmesi hiç hoşuma gitmedi. Çünkü bu hayvanların ortak noktası güçsüz ve avlanmaya açık olmalarıdır. Yani buradan kadınların hem güçsüz varlıklar olduğu hem de estetik bir obje olarak görüldükleri anlamı çıkıyor. Nora kocasına her anlamda bağımlı olan bir kadın. Ve bağımlı olan bir kişi sürekli yargılanır, tıpkı Nora gibi. Helmer ise kendi üstünlüğünü kurmaya çalışan ataerkil düzenin bir temsilcisidir. Sürekli yasaklar ve kurallar koyan bir adam. Öyle ki ne kadar kural ve yasak koyarsanız itaatkarsızlığı, iki yüzlülüğü ve suç oranını arttırırsınız. 'Bebek Evi' ismiyse cinsiyet rollerini apaçık ortaya koyuyor. Nora'nın evcilik oyununda Helmer onunla oyuncak bebek gibi oynuyor. Bu noktadan sonra daha önceden de okuyup incelemesini yaptığım August Strindberg'in Matmazel Julie kitabıyla karşılaştırmalar yapacağım. Ki zaten Matmazel Julie Nora'ya karşı kaleme alınmış bir kitap. Julie bir erkeğin boyunduruğu altına girmektense ölümle özgürleşirken, Nora kocasına bağımlı ve bundan oldukça da mutlu (son sahneye kadar). Hem Julie hem de Nora kim olduklarını sorguluyorlar. Ciddi bir kimlik arayışı gözüme çarptı. Kont kızı olan Julie evin uşağıyla yatarak babasına itaatsizliğini gösterirken, Nora da hem makaron yiyerek (yemesi yasak) ve çok para harcayarak hem de Krogstad ile yaptığı iş birliğiyle gösteriyor. Nora'nın parayı savurması da bir yandan kapitalizmin göstergesi. Her iki kadın da aristokrasi sınıfındaki kadınların temsilcisi. Onurlu, şerefli, yanlış yapma lüksü (ki yanlış yapmak asla lüks değildir) olmayan, namuslu, ahlaklı, çocuklarından, evinden ve kocasından sorumlu olan kadınlar.. İki kitapta tartışılan konular hemen hemen aynı.
Bir Bebek Evi (Nora)
Bir Bebek Evi (Nora)Henrik Ibsen · Agora Kitaplığı · 2012757 okunma
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.