"Ama andımız olsun, ne Fırat'ı vuranı, ne vurduranı, ne göz yumanı, ne cenazesine gitmeye bile üşeneni, ne de bu üşengeçliği fedakârlık diye açıklayan dalkavuğu unutacağız. Biz, Fırat'ın yaşıtları, bozduğunuz ruh sağlığımızla, beynimizi kalbimizin emrine verip, büyüyüp karşınıza bir bir çıkacağız. Yaşıyorsanız, korkudan öleceksiniz. Öldüyseniz, mezarınıza tüküreceğiz.
"Düşenlerin kanlarından doğacak şafak", bizim öfkeyle alev alev yanan gözlerimizdedir, iyi bakınız."