Gönderi

İsmet Özel'in bir röportajından intihar üzerine bir kesit
Galiba ilk kez 'İntihara Ayrılmış Zamanlar'dan söz ediyorsunuz. İntiharı hiç düşündünüz mü? - 40 yaşıma kadar hep intiharı düşündüm, ama 40 yaşımdan itibaren insanların intihar etmeye değmeyeceklerini düşünmeye başladım. Bana göre intihar, geride kalanlara yönelik ağır bir suçlamadır. Bu mesajı verebileceğin tıynette insan olmadığını düşününce de intihar etmiyorsun. Bir tür nihilizm değil mi bu? - Tam tersine, değer yüklediğin şey bunlar değil. Allah’tan başka hiçbir şeye değer vermemek var bunun arkasında. 40 yaşına kadar ne vardı peki? - Aynı şey. Bir çıkış sağlayacağını umduğun bir insanla, bir imkanla karşılaşacağını düşündüğün için her gün erteliyorsun intiharını. Daha sonra da, bu çıkışı insanlardan beklemenin saçmalığını kavrayıp yine intihar etmiyorsun.
·
48 views
Virata okurunun profil resmi
aynı röportajdan: Şiirde de söylediğiniz gibi "özlenen bir pişmanlık" mı sadece aşk? Aşka ayırdığınız zamanlara hayıflanıyor musunuz? - "Özlenen bir pişmanlık diye tarif ederler aşkı sorarsan." Benim mısram bu. Önce aşkın ne olduğunu sormamız lazım, soruyor muyuz bunu kendimize? O zaman soralım, nedir aşk? - Pişmanlık dediğimiz şey, keşke olmasaydı dediğimiz şey mi, yoksa ah keşke olsaydı dediğimiz şey mi acaba? Bu paradoksun insanlara bir şey öğretmesi lazım. Kaybeden kazanıyor ancak.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.