Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

156 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Bu aylarda aynalarla olan ilişkimiz değişmeye başlıyor. Daha birkaç hafta önce giydiğimiz kat kat kıyafetler sıyrıldıkça kendimizle ilgili kaygılarımız da belirginleşmeye başlıyor. Olduğumuzdan daha iyi görünmeyi hayal ediyoruz. Daha fit, daha güçlü, daha bronz. Genellikle aslında hiç var olmamış ya da bir daha var olmayacak bir görüntüyle kıyaslıyoruz yansımalarımızı. Dergilerde, ekranlarda, sosyal medyada gördüğümüz insanlarla ya da beş-on sene önceki halimizle. Çağımızın mottosu “sağlıklı görünmek”. O yüzden sağlıklı görünmek için bedenimize yaptığımız her türlü baskının, zorlamanın karşılığını bu kalıba uymuş olduğumuzu düşünerek aldığımızı sanıyoruz. Hiçbir zaman yeterli olmasa da... Genellikle bize söylemeyi unuttukları bizim de göz ardı ettiğimiz şey sağlıklı görünmek için yaptığımız sporlardan, diyetlerden, giydiğimiz kıyafetlerden daha fazlasına ihtiyacımız olduğu. Bedenimizle ne kadar uğraşırsak uğraşalım, samimi bir gülümsemenin, sevgiyle bakan gözlerin, tutkulu bir işle uğraşan ellerin, yaratan bir zihnin ve ferah bir kalbin sağlığımıza kattıkları olmadan sağlıklı görünemeyiz. İşte bu yüzden Psychologies ruhumuzun ve zihnimizin de bedenimiz kadar ilgimize ihtiyaç duyduğunu hatırlatmaya devam ediyor. Bu ay yüzünüzü okşayan güneşi hissederken ruhunuzda yeni keşiflere çıkın ve zamanı sevdiğiniz şeyleri daha fazla yapmak için kullanın. Hazırladığımız özel dosyayla bu keşfin ne kadar eğlenceli olabileceğine şaşıracaksınız. Çocukluk hislerinize, güçlü yönlerinize, değerlerinize, kalıtımsal özelliklerinize dair birçok yeni farkındalık kazanarak yaşam motivasyonunuzu artırabileceksiniz. Hayatı başkalarının referanslarına göre değil de kendi motivasyonunuza göre yaşamaya başladığınızda, önceden engel gibi görünen birçok şeyin artık sizi engellemeye yetmediğini göreceksiniz. Sosyal ve özel ilişkilerinizde size iyi gelen kararlar almanız kolaylaşacak. İlişkilerde bize iyi gelen kararları alabilmenin, zarar gördüğümüz noktalarda uzaklaşabilmeyi, bütünlüğümüzü koruyabilmeyi öğrenmenin hayati bir önemi var. Bu sayı hassasiyetle üzerinde durduğumuz, insan eliyle gerçekleşen travma türlerinden “flört şiddeti” üzerine çalışırken, sayfalarımızda yer veremeyeceğimiz kadar fazla öyküyle karşılaştık. Aşk, sevgililik ilişkilerinin de toplumsal normlarla şekillenmesi, bazen içinde bulunduğumuz durumun “normal” olarak kabul edilmesine, bazen de yaşadıklarımızı kimseyle paylaşamamamıza neden oluyor. Bazen kendimiz bile taleplerimizle karşımızdakini istismar etmekte olduğumuzu fark edemeyebiliyoruz. O yüzden kendi duygularımızı tanımak, başkalarına da bakışımızı değiştirebiliyor. Zarar gördüğümüzü, zarar verdiğimizi, başkalarının da benzer durumlar yaşadığını anlayabiliyoruz. Tabii ki bunların hiçbiri bir anda olmuyor. Ama Psychologies’nin sayfalarını çevirdikçe ilk adımı atmanız için ihtiyacınız olan ilhamı bulabilirsiniz.
Psychologies Türkiye - Sayı 4
Psychologies Türkiye - Sayı 4Psychologies Türkiye · Group Medya · 20178 okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.